HALKIN
MEŞHURU
Bir zamanlar, halk arasında birisi nam
salmıştı ve onun şöhreti: iyilik, büyüklük ve dindarlığıylaydı.
Her yerde halk onun büyüklüğünden söz ediyordu. İmam Sadık (a.s)’ın
huzurunda tekrar o adamdan ve onun, halka olan samimiyet ve
ihlasından söz edildi. İmam, halkın bu derece ilgisine ve
isteğine mahzar olan bu büyük adamı başkalarının gözünden
uzakta, büyük görmeyi düşündü. Bir gün yabancı tavrıyla onun
yanına gitti. Hepsi halk tabakasından olan, onu seven
kimselerin, etrafında, ayakta durduklarını gördü. İmam
kendisini göstermeden ve tanıtmadan, bu gurubu izlemekteydi.
İmamdın nazarı dikkatini celbeden ilk şey, onun hareket ve
jestlerinin, halkı aldatıcı mahiyette olmasıydı. O halktan
ayrılınca, tek başına yola koyuldu. İmam onun peşinden nereye
gidiyor, neler yapıyor, ilginç işleri nelerdir, ne çeşit
işlere merakı var, öğrenmek için onu takip etmeye başladı.
Kısa bir zaman sonra o adam, bir ekmekçi dükkanının önünde
durdu. İmam şaşkınlıkla gözlüyordu ki, bu adam dükkan sahibini
gafil görünce yavaşça iki ekmek aldı ve elbisenin altına
gizleyerek yola koyuldu. İmam kendi kendine “Eğer maksadı
satın almaksa, ekmeğin parasını önce veya sonra verebilir.”
Fakat sonra “Eğer böyleyse, neden zavallı ekmekcinin gözünü
karartıp ekmekleri çalarak yola düştü, diye düşündü. İmam
tekrar o adamı takip etti. Henüz ekmekçi dükkanındaki olayın
düşüncesindeydi ki, bir manavın yaygısının karşısında
durduğunu gördü. Orada da bir miktar durakladı, manavın gözünü
oradan uzak görünce iki nar aldı, elbisesinin altına gizledi
ve yola koyuldu. İmamın şaşkınlığı daha da artmıştı. O adamın
gidip hasta bir adama ekmek ve narları verip, yola koyulduğunu
görünce, İmamdın şaşkınlığı son haddine ulaştı.
Bu sırada İmam o adamın yanına vardı.
“Ben bugün senin acaib bir iş yaptığını gördüm” dedi. Bütün
olayları ona söyledi. Ondan açıklama istedi.
O, İmamdın kıyafetine baktı: “Tahmin
edersem, sen Cafer ibni Muhammetsin” dedi.
-
Evet doğru tahmin ettin Ben Cafer ibni Muhammed
im.
-
Elbette Resul-i Ekrem (s.a.a)’in
çocuklarındansın ve onun soyunun şereflilerindensin. Ama ne
yazık ki, bu kadar da cahilsin.
-
Benim ne cehaletimi gördün?
-
Sorduğun sorular, cehaletinin son haddinde
olduğunu gösteriyor. Malum oluyor ki, din işinde basit bir
hesabı bile yapamıyorsun ki, bu soruyu soruyorsun. Bilmiyor
musun ki, Allah Kuran’da: “Men cae bi’l Haseneti felehu aşru
emsaliha, Ve men cae bis-Seyyieti fela yücza illa mislyha” Her
iyi iş yapan, on misli mükafat alır buyurmuştur. Yine Kuran’da
her kötü işin karşılığında, yalnız bir misli cezası vardır. Bu
hesaba göre iki ekmek çaldım iki günah yazıldı. İki nar daha
çaldım, iki günah daha oldu. Toplam dört günah etti. Fakat
diğer taraftan, o iki ekmek ve narı Allah yolunda verdim. Her
birinin karşılığında onar sevap kazandım. Toplam kırk sevabım
oldu. Burada çok basit bir hesap, konunun neticesini
aydınlatıyor. Dördü kırktan çıkarınca geriye otuz altı kalır.
O halde net otuz altı sevabım var. Söylediğim bu basit hesabı
anlatmaktan acizsin.
-
Allah canını alsın, cahil sensin çünkü kendi
hayalinde böyle hesap ediyorsun. Kur’an ayetini işitmedin mi
ki, innema yetekabbelullahu mine’l-Muttakin Allah yalnız
dindarların amellerini kabul eder. Şimdi çok sade bir hesap,
yanlışlarını anlamana kafidir. Sen kendi itirafına göre, dört
günah işledin. Ayriyeten halkın malını, sadaka ve ihsan adı
altında, başkalarına verdiğin için sevabın yok, aksine her
günahına, evvelki, dört günah daha ilave edildi ve toplam
sekiz günahın oldu, hiç sevabın yok.
İmam bunu açıkladı ve onu, hayret dolu
bakışları kendisine dikilmişken bırakarak gitti.
İmam Sadık (a.s), bu hikayeyi dostlarına
naklederken “Böyle cahilce tefsirler ve dini işlerde çirkin
yorumlar, önce kendisinin yolunu sapıtmasına, sonra da
diğerlerinin yollarını sapıtmaya sebep olur” buyurdu.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]