KADI’NIN HUZURUNDA
Şikayetçinin biri, şikayetini zamanın
iktidarlı halifesi Ömer İbnü’l-Hattab’a iletti. Dava
taraflarının hazır olması ve davanın müzakere edilmesi
gerektiğinden Ömer, kendisinden şikayet edilen (Davalı)
Emirü’l-Müminin Ebi Talib (a.s) ve diğer tarafı (Davacıyı)
çağırdı. Kendisi kadılık makamına oturdu. İslami kurallara
göre her iki dava tarafının yanyana oturmaları gerekir.
Mahkemede eşitlik mahfuz kalır. Halife davacıyı adıyla çağırdı
ve karşısındaki belirli bir yere oturmasını emretti. Sonra
Ali’ye döndü ve dedi: “Ya Ebe’l-Hasan davacı’nın yanına otur.”
Bu cümleyi işitince Ali (a.s)’nın suratı asıldı, yüzünde
rahatsızlık izleri görüldü. Halife “Ya Ali; hasmın yanına
oturmak istemiyor musun?” dedi.
Ali (a.s): Benim rahatsızlığım davacının
yanına oturmaktan değil aksine; senin, adaleti tamamen riayet
etmemendendir. Çünkü ismimi hürmetle söyledin ve künyemle
hitab ettin, Ya Ebe’l-Hasan dedin.
Fakat karşı tarafın ismini çok sade
söyledin. Üzülmemin ve rahatsızlığımın nedeni buydu.
- El-İmam
Ali Savt ul-Adalet il-İnsaniye. s.40, ve Bk. İbni Ebi’l-Hadid
Beyrut, c. 4, s. 185.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]