AĞIRLIK KALDIRANLAR
Müslüman gençler kuvvetlerini denemek ve
“ağırlık kaldırma müsabakasıyla” meşguldüler. Orada büyük bir
taş vardı ki, gençler onu kuvvet ve mertliklerin ölçüsü olarak
sayıyorlardı. Bu sırada Resul-i Ekrem (s.a.a) geldi ve sordu:
-
Ne yapıyorsunuz?
-
Kuvvetimizi
deniyoruz. Hangimizin daha güçlü olduğunu bilmek istiyoruz.
-
İsterseniz eğer,
hanginizin daha kuvvetli olduğunu, ben söyleyeyim.
-
Elbette, Allahın
elçisinin, müsabakanın hakemi olması ve başarı nişanını
vermesinden daha iyi, ne olur?
Toplulukta bulunanlar, Resul-i Ekrem (s.a.a)
hangisini kahraman ünvanıyla tanıtacak diye bekleyip
bakmaktaydılar. Hatta birkaç kişi, şimdi Allahın elçisi
kendisinin elini tutup müsbakanın kahramanı olarak tanıtacak
diye düşünüyorlardı.
Resul-i Ekrem (s.a.a): Kim her hangi bir
şeyden memnun olura ona ilgi duyarsa, o şeylere duyduğu
alakayı hak ve insanlık dairesinden dışarı çıkarmazsa,
kötülüklere bulaşmazsa, bir sebeple sinirlenip ruhunda öfkeden
bir dalga belirir ve başka, bir şey söylemezse, diline yalan
ve küfür kelimesi getirmezse, kudret ve nüfuz sahibi olduğuna
önündeki engelleri kaldırıp hakkı olan miktardan fazlasına
elini uzatmazsa, güçlü ve kuvvetli o kimsedir.
- Vesail,
c. 2, Emir Bahadır basımı, s. 469.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]