MİKAT’TE
Medine’nin tanınmış fakihi Malik bin
Enes
yılın birinde, hac seferinde, İmam Sadık (a.s)la beraberdi.
Mikat’e geldiler. İhram elbisesi giyme ve tel biye söyleme
yani lebbeyk zikrini söyleme zamanı geldi. Başkaları, her
zaman yapıldığı üzere bu zikri söylediler. Malik bin Enes,
İmam Sadık (a.s)’a yöneldi. İmamdın halinin değiştiğini, bu
zikri söylemek istediği anlar heyecanlandığını ve sesinin
boğazında kaldığını gördü. Asan kontrolünü, öylesine elden
bıraktı ki, neredeyse farkında olmadan, binek hayvanından
düşecekti. Malik önüne geldi ve “Yebne Resulullah’ın; bu zikri
söylemekten gayri bir hal çaresi yok” dedi. İmam: “Ey Ebi
Amir’in oğlu, nasıl lebbeyk demeye cesaret ederim ki lebbeyk
demek; Allahım, sen beni çağırdığın zaman, hemen sana icabet
ederim ve daima sana hizmete hazırım manasındadır. Hangi gönül
rahatlığıyla, Allahıma böyle küstahlık yapar ve kendimi
hizmetine, hazır bir köle olarak tanıtırım? Ya bana cevapta,
La Lebbeyk denilirse, o vakit, ne yaparım?” buyurdu.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]