BAZANTİ
Asrının bilginlerinden olan Ahmed bin
Muhammed Ebi nasr Bazanti, İmam Rıza (a.s) la arasında,
karşılıklı devam eden mektuplaşmalardan sonra sualler sorup
cevapları dinledi ve Hazret-i Rıza (a.s)’nın İmamlığına inandı.
Bir gün İmam’a “gidip gelmem için bir mani olmadığında,
hükümet nazarında bir güçlükte doğmazsa, bizzat evinize gelip
huzurunuzdan istifade edeyim” dedi.
Bir gün geç vakitti ki İmam Rıza (a.s)
kendi binek hayvanını gönderdi ve Bazanti’yi yanına çağırdı. O
gece, gece yarısına kadar ilmi soru ve cevaplarla geçti.
Bazanti, sırayla müşküllerini soruyor, İmam cevap veriyordu.
Bazanti, kendisine nasip olan muvaffakiyetle iftihar ediyor ve
mutluluktan kabuğuna sığmıyırdu.
Gece geçti ve yatma zamanı geldi. İmam
hizmetçisini çağırarak “Uyuduğum kendi yatağımı getir, Bazantı
için yay ki istirahat etsin” buyurdu. Böyle muhabbet göstermek
Bazantı’de o kadar tesirli oldu ki hayal kuşu uçmaya başladı.
Kendi kendine: “Şimdi dünyada benden daha mutlu ve talihli
kimse yoktur. Ben, imamın benim için özel binek hayvanını
gönderdiği, onunla beni eve kadar getirttiği kişiyim. Ben,
İmamdın gece yarısına kadar yalnız benimle oturup sorularıma
cevap verdiği bir kimseyim. Bütün bunlara ilave olarak uyku
vaktim geldiğinde özel yatağını benim için serdirmeye emir
verdiği bir kişiyim. O halde kim benden daha mutlu ve bahtiyar
olacaktır?” diyordu.
Bazanti bu hayalleriyle meşguldü. Dünyayı
ve diğer şeyleri ayağı altında görüyordu ki ansızın İmam Rıza
(a.s) ellerini yere dikmiş kalkıp gitmeye hazırlanmaktaydı.
“Ya Ahmed” cümlesiyle Bazanti’yi karşısına aldı ve hayaller
zincirini parçaladı. O vakit; “asla bu gece başında geçen
şeyleri diğerleri karşısında, kendin için övünç mayası yapma,
çünkü Sa’sat ibni Su han ki Ali ibni Ebi Talib aleyhisselamın
dostlarının büyüklerindendi, hastalandı ve Ali(a.s) onu
ziyarete gitti. Ona çok ilgi ve muhabbet gösterdi. Elini
şefkatle Sa’sa’nın alnına koydu. Fakat yerinden kalkıp gitmek
istediği anda onu karşısına alarak: “Bu işleri asla kendin
için övünç sebebi yapma, bunlar senin için herhangi bir şeye
delil olmaz. Bütün bunları, beni ilgilendiren görev olarak
yapıyorum. Bir kimsenin böyle işleri, olgunluğuna delil olarak
farz etmesi gerekmez.” buyurdu.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]