Bismillahirrahmanirrahim
                    
                    Soru-70 İslam 
                    mezheplerinin hepsi, mucizenin yalnızca peygamberlere özgü 
                    bir şey olduğuna, ayrıca bu elçilerin özel bir alametinin 
                    bulunduğuna inanmaktadırlar. İmamiye’nin iddiasına göre, 
                    İmam Mehdi'nin zuhur edeceği zaman kendisini tanıtması için 
                    mucizeye ihtiyacı olacaktır. Ancak bu şekilde kendisinin 
                    imametini ispat edebilir. Çünkü kimse mucize olmadan onu 
                    tanıyamayacaktır. Oysa mucize peygamberlere özgü bir şeydir. 
                    Bu nasıl izah edilebilir.
                    
                     
                    
                    Cevap-70: 
                    Eleştirmen şöyle diyor: Eğer 
                    İmam gaybete çekilir ve asırlar boyu zuhur etmezse bu süre 
                    içerisinde bir çok nesil İmamı görmeden gelip gideceklerdir. 
                    Asırlar sonra İmam zuhur ettiğinde de o zamanın insanları 
                    onu kabul etmeyeceklerdir. Çünkü onun İmametine dair hiç bir 
                    delil ve ispat onlara göre mevcut değildir. Kendisini, 
                    mucize göstererek ispat edebilmesi ancak peygamber olmasıyla 
                    mümkündür. Ama artık peygamber gelmeyeceği bütün İslam 
                    ümmetinin inandığı bir ortak noktadır. Ayrıca bir insanın 
                    peygamber olmadığı halde mucize etmesi İslam ümmetinin 
                    reddettiği konulardan birisidir. Çünkü İslam ümmeti 
                    mucizenin fakat peygambere ait olduğu ve peygamberden 
                    başkasının mucize yapamayacağı konusunda ittifak etmişlerdir.
                    
                    Bu da kof bir eleştiridir. 
                    Çünkü sayısızca hadis ve rivayet, İmamın özelliklerini 
                    bildirmiştir. Ayrıca kıyamdan önceki alametler açıklanmıştır. 
                    Bu rivayetler hem Hz. Peygamberden hem de 12 İmamdan 
                    nakledilmiştir. Mesela kıyamdan önceki alametlerden birisi 
                    Süfyani adında birisinin yapacağı silahlı kıyam, bir diğeri 
                    Deccal adında birinin ortaya çıkarak, sayısız insanı 
                    katledeceği ve buna benzer bir çok alametler bildirilmiştir. 
                    Hz. Hüseyin aleyhi’s-selâm’ın 
                    evlatlarından birisinin Medine’de silahlı bir kıyamı 
                    başlatması ve halkı Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm’a 
                    davet etmesi daha sonrada şehid edilmesi, zuhur 
                    alametlerinden biridir. Büyük, mücehhez ve donanmış bir 
                    ordunun Beyda da (Mekke yakınlarında bir çöl ismi) toprağa 
                    gömülmesi ve buna benzer sayısız alametlerin gerek Şia, 
                    gerekse Sünni kaynaklarında Hz. Peygamber 
                    sallâ’llâhu aleyhi ve 
                    alih'den nakledilmiş olmasıdır.
                    
                    Bütün bu haberler günümüze 
                    kadar gelmiş ve gelecek nesillere de muhakkak ulaşacaktır. 
                    Bu nişanelerle Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm’ın 
                    İmam olduğu anlaşılacaktır.
                    
                    Ayrıca alametlerin ortaya 
                    çıkması ve birtakım mucizelerin İmam tarafından 
                    gerçekleştirilmesi onun peygamber olduğunu göstermez. Çünkü 
                    mucize sadece peygamberlik iddiasını doğrulamak için 
                    değildir. Mucize, iddia eden kimsenin iddiasının ve 
                    kendisinin doğruluğuna, delalet eder. Mucize hem 
                    peygamberlik iddiası için geçerlidir, hem de başka ilahi 
                    iddialar için.  
                    
                    Başka bir ifadeyle Hz. 
                    Muhammed’den sonra artık kıyamete kadar Peygamber 
                    gelmeyeceği her Müslümanca bilinen ve Kur’an’da açıklanmış 
                    bir hakikattir. Ve bunu Ehl-i Beyt İmamları açıkça beyan 
                    etmişlerdir. Evet mucizenin fikri ve ameli olarak her türlü 
                    pislik ve günahtan uzak olan kimseye ait olduğu doğrudur. 
                    Dolayısıyla bu şahıs peygamber, İmam yada salih bir kul 
                    olabilir. Misal olarak Kur’an'da gelmiş iki olayı aşağıda 
                    aktaracağım.
                    
                    1)
                    
                     Allah Teala Kur’an-ı Kerim de şöyle buyuruyor:
                    
                    
                    “Zekeriyya, Meryem’in 
                    yanına her gittiğinde onun yanında rızkının hazır olduğunu 
                    görüyordu. O, Meryem’e şöyle dedi: “Bu yemekler kimin 
                    tarafından gelmektedir.” Meryem, bu rızk Allah tarafından 
                    gelmektedir, dedi. Kim rızkını ondan istese o hesapsız 
                    olarak onun rızkını verir. Zekeriyya bu esnada dua etti: “Ey 
                    Allah’ım bana pak ve değerli evlatlar nasip eyle şüphesiz 
                    sen benim isteğimi duyansın.” 
                    
                    Allah Teala bu mucizeyi Hz. 
                    Meryem’e bağışlamıştı. Hz. Meryem peygamber değildi. Sadece, 
                    O’nun salihe kullarından biriydi.
                    
                    2)
                    
                     Kur’an-ı Kerim’in buyurduğuna göre Allah Teala, Hz. 
                    Musa’nın annesine vahyetmişti.: “Biz Musa’nın Annesine 
                    vahyedip dedik ki; ona süt ver, düşmanlardan korktuğun zaman 
                    onu denize bırak, korkma, hüzünlenme onu sana tekrar geri 
                    döndüreceğiz ve şüphesiz onu peygamber yapacağız.”
                    
                    Allah Teala, açıkca Hz. 
                    Musa’nın annesine vahiy ettiğini buyurmaktadır. Eğer vahiy 
                    sadece peygamberlere mahsus bir mucize olsaydı Hz. Meryem’e 
                    peygamber olmamasına rağmen vahiy gelmesi doğru bir şey 
                    olmayacaktı. Dolayısıyla neden Allah-u Teala Hz. Mehdi
                    aleyhi’s-selâm a mucizeler bağışlamasın? Bu 
                    mucizelerle Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm, 
                    diğer yalancı Mehdilerden ayırmış olacak ve kimin gerçek 
                    Mehdi olduğu anlaşılacaktır. Onun iddiası bu mucizelerle 
                    doğrulanacak ve halk için bir delil olacaktır. Ben “el-Bihar” 
                    ve “el-İzah” kitabımda mucize konusuna genişçe yer 
                    verdim; daha geniş bilgi için söz konusu kitaplara müracaat 
                    edebilirsiniz.
                    
                    Kendime bir vazife bilerek bu 
                    eleştirilerin cevabını Allah’ın izniyle yazmaya çalıştım. 
                    Buradaki Hedefim hakkın ortaya çıkmasından başka bir şey 
                    değildi.