 |
Bismillahirrahmanirrahim
Soru-631:
Bu seferki sorum bir ateistin sorusu… Yanı
okuduğum bir forumda ateist birisi, “Allah
yirmilik dişleri neden yarattı?” diye soru sormuş.
Tabi ki Rahman olan Allah’ın (c.c) yarattığı her
şeyin bir sebebi vardır. Her şey bir sebepler
dairesi etrafında döner. Bazı konularda açıklama
gerekmeden kalbi olarak inanmak yeterlidir, ama bu
Allah’a inanlar içindir. Ama ateist birine nasıl
bir açıklama yapılır? Bilemedim; araştırdım, bu
konuda akait kitaplarında da bir bilgiye
rastlayamadım. İlla da açıklama yapmak gerekiyor
mu, bilmiyorum. Ama soruyu bir de size sormak
istedim. Hakkınızı helal edin, Rahman’a
emanetsiniz.
Cevap-631:
Muhterem kardeşim, her yaratılan şeyin mutlaka bir
hikmeti ve faydası vardır. Ama bunların bir
kısmını biliyoruz, bir kısmı henüz ispatlanmış
değildir. İspatlanmaması, sebepsiz veya faydasız
ve yersiz olduğu demek değildir. Âlemde bulunan
trilyonlarca varlığın her birisini teker teker
bilmek, fayda ve hikmetlerini çözmek ne mümkündür
ne de gerekli. Nitekim bilim ilerledikçe, yeni
keşifler yapılıyor ve her gün kâinatın yeni yeni
sırları keşfediliyor. Oysa şimdi sırrını ve
hikmetini öğrendiğimiz birçok şeyi bir kaç asır,
hatta bir kaç yıl önce sorsalardı hiç birimiz
bilmiyorduk. Bizim bilmememiz onların hikmetsiz ve
sebepsiz olduğunu göstermez. Önceden bize abes
gelen birçok haşarattan şimdi birçok hastalık için
ilaç yapılıyor.
Her halükarda bir
kimsenin yaptığı bir takım işlerde ve
tasarruflarda, mantıklı ve makul gerekçeler
görülürse, artık akıl sahibi insanlar, o kimsenin
diğer tasarruflarının da hikmetli olduğuna karar
verir ve her şeyi inceden inceye incelemez, buna
gerek bile duymaz, hatta eğer bazılarının sebep ve
hikmetini bilmese dahi. Örneğin, bir hekim birkaç
ilaç geliştirir ve ondan olumlu tedavi sonuçları
alınırsa, artık onun yaptığı diğer ilaçlara da
insanlar güvenir. Hatta onları denememiş ve
içeriğinden ve sonuçlarından haberdar olmamış
olsalar dahi.
Veya örneğin bir
hekim, beş on ameliyatı başarıyla
gerçekleştirirse, insanlar ona güvenir ve
rahatlıkla kendilerini tedavi için ona teslim
edebilirler.
Peki, âlemde
milyonlar, trilyonlarca faydalı, mantıklı ve
hikmetli yaratığı olan ve böyle olduğu bilimsel
olarak kanıtlanan, kısacası evrenin her köşesinde
hikmet delilleri açıkça gözüken yaratıcının,
birkaç yaratığının sırf iç yüzünü ve sebebini
bilmediğimiz, için onun hikmet sahibi olmadığına
hükmetmek akılsızlık ve mantıksızlık değil de
nedir?
İnsan sebebini ve
hikmetini bilmediği her şeyi inkâr mı etmelidir?
Belki sen bilmiyorsun, belki şimdilik bilmiyorsun…
Eğer bir kişi âlemde ve evrende olan her şeyin
sırrını keşfettiğini ve bildiğini iddia ederse,
buna ancak gülüp geçilir? Kimdir ki böyle bir şeyi
iddia edebilsin? Eğer öyle olsaydı, artık, ne
bilimsel araştırmalara, deneylere vs. ihtiyaç
kalırdı, ne araştırma merkezleri ve
laboratuarlara, ne de binlerce bilim adamına!!
Madem böyle bir şey mümkün değil, peki nerden
biliyor, bugün faydasız olduğunu iddia ettiği
şeyin birkaç yıl sonra birçok faydasının
keşfedilmeyeceğini?
Her halükarda bu
tür eleştiriler, artık köhnemiş çocukça şeylerdir.
Azıcık aklını çalıştıran her kes bunu anlar…
|
 |