 |
Bismillahirrahmanirrahim
Soru-627:
Hocam benim merak ettiğim, siz de duymuşsunuz,
sohbetlerde mersiyelerde hep anlatılır, geçmişte
ve hatta günümüzde de imamlarımızla özellikle Hz.
Abbas’la görüşen insanları veyahut da Arafat’ta
veya başka mekanlarda IMAM Mehdi (a.s) ile görüşen
insanları hep anlatırlar. Benim anlamakta güçlük
çektiğim, bu görüşen insanlar ilk etapta
anlamıyorlar kimle görüştüğünü; o şahıs yanından
gittikten sonra tabiri caizse jeton düşüyor; ama
imamlarımızın veya Hz. Abbas’ın güzellikleri,
nurları dillere destan. Nasıl o görüşen şahıslar o
anada hiç sormadan simalarından tanımıyorlar da,
ya soruyorlar sen kimsin veyahut da yanlarından
ayrıldıktan sonra biliyorlar. Duyduğum bu olaylara
kesinlikle inanıyorum ama bu bölümünde kafam
karışıyor, beni aydınlatırsanız sevinirim.
Cevap-627:
Muhterem kardeşim, vefat etmiş kimseleri, rüyada
görmek mümkündür. Örneğin Resulullah’ı, ya da
imamlardan, evliyadan birisini. ama Her kesin her
gördüğü illa da doğrudur diye bir kural yoktur,
olabilir de olmayabilir de. Yani şeytani ilkaattan
da olabilir. Resulullah'ı veya imamlardan birisini
rüyasında gören kimse, mutlaka onları görmüştür,
zira Şeytan onların şekline giremez" şeklindeki
hadis doğru olmakla birlikte ondan kastedilen
şudur ki gerçek alemde bir kimse Resulullah'ı
mesela görüşse, sonra onu rüyasında da görmüş
olursa bu gördüğü gerçekten Resulullah'tır; bu da
onların zamanında yaşayanlar içindir doğal olrak.
Diğer kimselerde böyle bir garanti yoktur. Zira
Resulullah'ın gerçek simasını görmeyen bir kimse,
gördüğü simanın Resulullah'a ait olup olmadığını
nerden bilecek? Dolayısıyla gördüğü Resulullah
olabilir de olmayabilir de. Böylece alakası
olmayan birçok kimsenin sık sık Resulullah'ı
rüyamda gördüm demelerine de itibar etmemek
gerekir.
Hz. Mehdi'yi görme
konusuna gelince, bu konuda da hadislerde sıkı
tembih ve tedbirler vardır. Yani, iddiacı olarak
ortaya çıkanlara inanmamak gerekir. Görenler
elbette olmuştur ve olacaktır. Ama bu feyze ulaşan
kimseler, çıkıp da reklam yapmazlar. Eğer bazı
büyüklerin ve ariflerin gördüğü nakledilmişse, bu
inisiyatiflerinin dışında olmuştur genelde. Ya da
bir türlü bundan haberdar olan kimseler tarafından
yayılmıştır.
Diğer sorduğunuz
noktaya gelince, evet bu tür olaylarda, gören
kimseler çoğunlukla o anda fark etmiyorlar. Bunun
sebebini de alimler, velayet tasarrufu olarak
açıklıyorlar. Yani bizzat imamın vilaî tasarrufu
fark etmelerine engel oluyor. O tasarruf
kalktığında, dönüp olan biteni gözden
geçirdiklerinde anlamaya başlıyorlar.
|
 |