Bismillahirrahmanirrahim
Soru-614:
Mü'min süresi 11. ayette kafirler tarafından dile
getirilen iki kez öldürülme-iki kez diriltilme
meselesi nedir?
"Onlarsa Rabbimiz
derler, iki kere öldürdün bizi ve iki kere
dirilttin, artık suçlarımızı da itiraf ettik,
buradan çıkmamıza bir yol yok mu?" (Mü'min;11)
Cevap-614:
Muhterem kardeşim, ayette geçen iki öldürülme, iki
diriltilme konusunda, müfessirler tarafından çok
farklı görüşler ortaya atılmıştır ki bunların
içinden Allame Tabatabaî gibi büyük alimlerin
seçtiği görüşü delilleriyle birlikte aktarmaya
çalışacağız ki bu açıklamaların ışığında diğer
görüşlerin neden tercih edilmediği de ortaya
çıkacaktır.
Evet, tercih
ettiğimiz bu görüşe göre iki öldürmeden maksat,
dünya hayatının sonundaki ölüm ve Berzah hayatının
sonundaki ölüm, iki diriltmeden maksat ise,
Berzah’taki diriltme ve Kıyamet’teki diriltmedir.
Açıklama:
İnsan öldüğünde, Berzah aleminde, farklı bir hayat
süreci işlemeye başlıyor. Allah-u Teala’nın
şehitler için “Onlar Rablerinin indinde
diridirler” (Al-i İmran, 169) diye buyurduğu
türden bir hayat. Al-i Fir’avn hakkında “Onlar
sabah akşam ateşe maruz bırakılıyorlar” (Mu’min,
46) şeklinde buyurduğu türden bir hayat. Her
halükarda Berzah aleminin hayatı, misali
bedenlerde devam eden bir hayattır. İşte ikinci
ölüm dünyanın sonunda Hz. İsrafil’in Sur’a
üflemesiyle gerçekleşecek bir ölümdür. Yani ruhlar
dünya hayatının sonunda cismani bedenlerden
ayrıldıkları gibi, bu sefer de misali bedenlerden
ayrılacaklardır. Nasıl ki Zumer suresinin 68.
ayetinde “Yerde ve gökte olan her kesin
öleceğini” belirtiyor. Yine Rahman suresinin
26-27. ayetlerinde “Allah’ın zatının dışında
yeryüzünde olan her şeyin helak olacağını”
belirtiyor. Kısacası dünya hayatının sonundaki
ölüm “Birinci öldürme”dir. Berzah hayatının
sonundaki ölüm ise “İkinci öldürme”dir. Dünya
hayatının ardından Berzahtaki diriliş “Birinci
diriltme”dir; Berzah hayatının ardından
Kıyamet’teki dirilme ise “İkinci diriltme”dir.
Burada iki nükteyi
dikkate alırsak, neden bu görüşte diğer bazı
görüşlerde yer alan “Dünya hayatı”, aynı şekilde
dünya hayatı öncesi bir nevi ölüm sayılan
“yokluk”, bu ayetteki iki öldürme ve iki diriltme
unvanına dahil edilmediği anlaşılmış olacaktır.
a) Birinci nükte
şudur ki ayette bahsedilen “imate” (öldürme) ve
“İhya” (diriltme) kafirlerin hakkı görüp itiraf
etmelerine vesile olan imate ve ihyadır. Oysa
dünya hayatı buna vesile olmamış ve ondan ibret
almamışlardı. O halde dünya hayatı, ayette
bahsedilen iki ihyadan birisi olamaz.
b) İkinci dikkat
edilmesi gereken nükte şudur ki ayet “ölme” ve
“yaşamak”tan bahsetmiyor, “öldürme” ve
“diriltme”den bahsediyor. Bundan dolayı da dünya
hayatı öncesi yokluk, bir nevi ölüm sayılsa da
“öldürme sayılmaz. Çünkü öldürme işlemi öncesinde
bir “hayat” söz konusu olmalıdır ki “öldürme”
işlemi geçerli sayılsın.
Not:
Bazı kayıtlarda bu ayetin Rec’at’la alakalı olduğu
vurgulansa da, Allame gibi büyük müfesirler, buna
itibar etmemişlerdir. Sebebi ise zahiren, ayetteki
itirafın bütün kafirleri kapsadığı olsa gerek.
Zira Rec’at’taki diriliş bütün kâfirler için
değil, küfrün elebaşı sayılan azgınlar içindir.
|