Bismillahirrahmanirrahim

Soru-575: Hocam birkaç konuda yardımınıza  ihtiyacım var. Ehl-i Sünnet bir arkadaşla içtihat hakkında tartışmaya girdik. Hocam Şialara öyle iftiralar atılmış ki bunlar beni çok üzdü. Bu arkadaş bir kaynakta Şiaların kitabı olan Kamilü’z-Ziyarat kitabının 91. sayfasında hac önemli değildir, önemli olan Kerbela ziyareti olduğunun yazdığını söyledi. Ben izah ettim ama inanmadı, eğer kitap sizde varsa 91. sayfada yazanı söyleyebilir misiniz?

2.si güya İmam Humeyni (r.a) “Kuran-ı Kerim tahrif edilmiştir” demiş; bunu da kabul etmedim ve kitabımızın yaradan tarafından korunduğunu söyledim. Bu konularda bizi aydınlatır mısınız?

Cevap-575: Muhterem kardeşim!

1- Kamilü’z-Ziyarat kitabında araştırdığım kadarıyla asla öyle bir tabire rastlamadım. Olan tabirler, Kerbela ziyaretinin önemini ve sevabının hac ziyaretinden daha fazla olduğunu vurgulamaktadır. Bu ise asla hac ziyaretinin önemsiz olduğu anlamına gelmez. Şia fıkhından haberdar olan her kes bilir ki şartlara haiz olan kimseye hac yapmak farzdır.

2- İmam Humeyni’ye isnad edilen söz ise çirkin bir iftiradan başka bir şey değildir. İmam Humeyni kitaplarının birisinde bu konuda aynen şöyle diyor: "Müslümanların tarih boyunca Kur’an’ın cemine, korunması-hıfzı ve zabtına verdikleri önemden haberdar olan kimse, tahrife delil olarak ileri sürülen rivayetlerin batıl olduğunu anlar. Bu rivayetler ya sened açısından zayıftırlar ve delil olarak alınmaya değmezler. Ya da uydurma oldukları her hallerinden bellidir. Ya da garip rivayetlerdir (ki delil alınma değerleri yoktur.) İçlerinde sahih olanlar ise Kur’an’ın tevil ve tefsirine aittirler. Yani o hadislerde bahsedilen tahrif, Kur’an’ın tevil ve tefsirinde yapılan tahriflerdir, lafzında ve ibarelerinde değil. Bunları geniş olarak ele alıp işlemek müstakil bir kitap yazmayı gerektirir. Ama özet olarak demek gerekirse, Kur’an bugün iki cildin arasında (piyasada) bulunan kitabın aynısıdır. Ne bir şey ona eklenmiştir, ne de azaltılmıştır. Kıraatlerdeki farklılık ise, daha sonra bazı ictihadların neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu ise Kur’an’ın Cebrail (a.s) vasıtasıyla Seyyidü’l-Mürselin’in (s.a.a) kalbine indirilen vahiy boyutunu zedeleyecek türden değildir.” (Tehzibü’l-Usul, c.2, s.165)