Bismillahirrahmanirrahim
Sorular –
459:
Soru 1:
Allah gönül gözüyle nasıl görülür? Kalbin Allah'ı
görebilmesi için nasıl eğitilmesi gerekir?
Soru 2:
Efendimizin buyurduğu 'gözyaşı kuruyan insanın
kalbi katılaşmıştır' hadisi ne anlamdadır, kalp
katılaşması nedir? Ağlayamayan ama kalbi titreyen
insanın da kalbi katılaşmış mıdır? Ağlayamamak
mesleğimden dolayı Allah'ın bir lütfu olabilir mi?
Soru 3:
Koca karısının günahlarından sorumlu mudur? Ahlakı
iyi olan ama örtünmek istemeyen bir kadınla sırf
başı açık olduğu için evlenmemek doğru olur mu?
Kadını örtünmeye ikna etmenin metodu nedir?
Evlilikle ilgili kütüphanemizde bir kitap var. Onu
okuyacağım inşallah ama soruma kısaca cevap
verirseniz sevinirim.
Cevap-459:
Muhterem kardeşim:
1- Kalbi
şuhud ve buluş yaşanan bir şeydir, anlatılacak bir
şey değil. Bunun içinde kalbin temizlenmesi
gerekir. Günahların isinden pasında temizlenmesi
ve ibadet, itaat ve zikir cilasıyla parlatılması
lazım…
2- Aziz
kardeşim, bu da yaşanıp idrak edilmesi gerekir.
Aziz kardeşim günah kalbi katılaştırır, karartır,
duyarsızlaştırır insanı. Kalbin katılığı merhamet
duygularının insanda körelmesidir de. Kalbin
titremesi ama yaşarmaması, en azından kalbi ne
titreyen ne de yaşaran kalpten daha iyidir. Yani
katılığı daha azdır denilebilir. Mesleğin etkisi
olabilir. Ama asıl etken bu olmaması gerekir. Hz.
Ali savaşlarda kâfirleri yığınla öldürüyordu, ama
bir öksüzü mazlumu da gördüğünde yıkılıyor,
gözleri yaşarıyordu.
3- Koca
karısının günahlarından ona karşı görevini
yapmadığı yani iyiye emredip kötülükten
sakındırmadığı takdirde sorumludur tabi. Ama bunu
yapmasına rağmen eğer o yanlışlarına inatla devam
ediyorsa, o zaman sorumlu olmaz. Hz. Nuh'un ve Hz.
Lut'un hanımları da kâfir olarak kaldılar. Aziz
kardeşim, İslam bir bütündür, iyi ve mu'min
olabilmek için İslam'ın bütün hükümlerine teslim
olmak gerekir. Keyfi istediğine, nefsine uyana
uysun, uymayana uymasın bu olmaz. Dolayısıyla
Mu'min olan bir kimse, mümkün mertebe mu'min olan,
yani İslam'ın hükümlerine teslim olan kimseyle
evlenmelidir. Kadını tesettüre ikna etmek için ona
İslam'ın hakkaniyetini ve müslümanlık için İslam'ı
bir hayat nizamı olarak kabul etmek gerekir.
Samimi olmak lazım… Bunları anlatmak lazım… Eğer
Kur'an'a inanıyorsa, Resulullah'a inanıyorsa,
Ehlibeyt'ine inanıyorsa, Tesettüre de inanması
lazım. Çünkü bu Allahın Resulü'nün ve Ehlibeytinin
bir emridir. Tabi nadir de olsa gerçekten zarureti
olanlar farklı.
|