Bismillahirrahmanirrahim
Soru 426:
Muhterem hocam, benim öğrenmek istediğim, İslam'da
kölelik ne zaman kalkmıştır? Peygamberimiz kendi
döneminde kaldırmadı mı? Tam olarak insan alıp
satmak ne zaman ortadan kalkmıştır. (Tabi ki
zahiri olarak soruyorum; şimdi bile kölelik,
putçuluk mevcuttur, sadece sekli değişmiştir.)
Cevap 426:
Muhterem kardeşim, cahiliyet zamanında bulunan
köleliğe (ki zorbaların, zulüm ve zorbalığa
dayanarak insanları ezip, mallarını gasbediyor,
kendilerini öldürüyor veya kendileriyle birlikte
çoluk çocuklarını köle ediniyorlardı) bu tür
köleliğe İslam baştan karşı çıkmış ve zaten ana
hedeflerinden birisini de insanları bu tür
köleliklerinden kurtarma olarak belirlemişti. Ama
İslam'da teyid edilen bir kölelik vardır ki o da
İslam'a karşı savaşan kâfirlerden alınan esirlerle
alakalıdır.
Alınan bu esirlerin ne
yapılmasıyla ilgili birkaç alternatif akla
gelebilir:
1- Hepsini serbest bırakalım.
Bu doğru bir karar olabilir mi?
Açıktır ki hayır. Çünkü geri dönüp tekrar küfür
cephesini güçlendirir ve yeni savaşların zemini
hazırlarlar.
2- Hepsini öldürelim.
Bunun da doğru olmadığı ortadadır.
Zira İslam'da savaş ve adam öldürme bir zaruret ve
mecburiyettir. İslam'ın birinci hedefi insanları
ıslah ve hidayet etmektir. Ama bazen bunu hiçbir
yolla gerçekleştirmek mümkün olmuyor. Ve kanserli
veya kangren olmuş bir organ gibi diğer organların
selameti için kesilip atılması zaruret haline
geliyor. Ama bu zaruret bertaraf olduktan sonra,
İslam kanların ve canların korunmasına son derece
önem vermiştir. Alınan esirlerde de tehlike
bertaraf edildiği için artık öldürmeye bir gerekçe
kalmıyor. Ayrıca onları ıslah ve hidayet etme
imkânı da vardır.
3- Müslümanlığını ilan edenleri
serbest bırakıp diğerlerini öldürelim.
Bu doğru olabilir mi? Yine cevabı
hayırdır. Çünkü can havliyle zahirde de olsa,
"İman ettim" deyip, kurtulduktan sonra tekrar
İslam için potansiyel tehlike oluşturmaları
ihtimali son derece yüksektir. Dolayısıyla hiçbir
akıllı yönetici bunu yapmaz.
4- Bazı devletlerin yaptığı gibi,
esir kampları oluşturalım.
Bu da en azından her yönden makul
ve mantıklı bir seçenek olmayabilir. Zira İslam
devletinin maddi ve mali imkânlarının onlara
harcanacağı ve beytülmale küçümsenmeyecek derecede
zarar vereceği açıktır.
5- Bir tek alternatif kalıyor ki o
da İslam'ın ön gördüğü ve açıklanacağı üzere en
makul ve mantıklı seçenektir.
Evet, İslam bu esirlerin
Müslümanlar arasında paylaştırılıp, onlara köle ve
hizmetçi olarak verilmesi öngörülmüştür. Bununla
birkaç şey hedeflenmiştir:
a) İslam'a karşı savaşan o
azgınların küfür ve düşmanlıklarının zillet ve
ezikliğini hissetmeleri..
b) İslam için fedakârlık yapan
Müslümanlara hizmet etmelerinin sağlanması…
c) İslam hükümetinin bütçesina
artı bir yükün yüklenmemesi…
d) Hepsinden önemlisi
Müslümanların elinde, yavaş yavaş eğitilip,
İslam'la ve İslam'ın gerçekleri ve güzellikleriyle
tabii olarak tanıştırılmalarının sağlanması…
Öte yandan onların tedrici ve
zaman aşamasında serbest kalmalarını sağlamak için
İslam çeşitli tedbirler düşünmüştür ki bunalar da
gösteriyor ki İslam başlı başına, insanları
köleleştirmeği ve kölelik diye bir müesseseyi
tesis etmeyi hedeflememiştir. Zaruretten hâsıl
olan bir olumsuzluğu gidermek için böyle bir
yöntemi seçmiştir.
Evet, İslam, esasen köle azad
etmeyi en fazileti amellerden birisi olarak
addetmiştir. Ayrıca işlenen birçok günah ve
hatalarda ceza ve kefaret olarak köle azat etmeyi
kararlaştırmıştır.
Şunu da unutmamak lazımdır ki
zarureten adı köle bile olsa, köle sahiplerine
onlara insanca davranmaları ve zulüm ve haksızlık
yapmamaları için de bir sürü direktifler
vermiştir.
|