Bismillahirrahmanirrahim...
Soru 367
Soru:
Hocam Şia inancında, hayır Allah'tan şer ise
şeytandandır. Hocam âlemdeki tüm canlı cansız,
soyut-somut her şeyin yaratıcısı Allah (c.c) değil
mi? O'nun yaratmadığı bir şey nasıl var olabilir?
Tabi ki Rabbimiz bizim günah işlememizi istemez ve
bizi ona sevk etmez; O sadece isteneni diler; kul
hayır isterse hayır, şer isterse şerri verir.
Rabbimiz bize zorla hayır veya zorla şer bir amel
işletmez; o zaman imtihanın anlamı kalmaz; çünkü
sadece bize verilen görevi yerine getirmiş oluruz.
Ama günahın özünü, yani varlığını, Allah Teala
yaratmış olmuyor mu?
Cevap: Muhterem
kardeşim, cevabın bir kısmını zaten kendiniz
vermişsiniz; diğer kısmına gelince Allah-u Teala
hem hayır yapmak isteyene, hem de kötülük yapmak
isteyene imkânları veren ve izin verendir
şüphesiz. Ama Allah'tan gelen şey vücuttur,
varlıktır. Varlık ise tümüyle hayırdır. Ama
Allah'ın verdiği imkânları kötülüğe çeviren ve
onları kötü yönde kullanan bizleriz. Örneğin ateşi
yaratan Allah'tır. Ateş zaten hayırlı bir şeydir.
Ama bazıları bunu iyi yönde kullanıyor, bazıları
ise kötü yönde kullanıyor, mazlumları ve evlerini
barklarını yakıyor.
Soru:
Hocam bir hadiste şeytanın mübarek Ramazan ayında
bağlı olduğu bildiriliyor, oysa biz hala günah
işliyoruz; bağlıysa bizi günaha nasıl sevk ediyor?
Neden insanlar günah işliyor? Bir de hocam
şeytanla nefisin ayrımını açıklar mısınız?
Şeytanla nefis aynı şeyler mi farklı şeyler mi?
Farklıysa, farkları ne? Ki genelde farklı olarak
algılıyoruz ama nefsi tanımıyorum. Nefsi günaha
iten şeytan mı yoksa nefsin özünde mi günah işleme
olgusu var?
Cevap:
Resulullah (s.a.a) bu sorunun
cevabını Ramazan ayı hakkında okuduğu bir
hutbesinde vermiş ve şöyle buyurmuştur: “Şeytan bu
ayda bağlanmıştır, onu kendi ellerinizle
açmayın.” Demek ki bizler yaptığımız yanlışlar ve
günahlarla Şeytan’ın açılmasına vesile oluyoruz.
Nefs ve şeytan ilişkisine gelince,
nefs bize aittir. Nefs eğer eğitilmez ve ram
edilmezse, Şeytanın bizi aldatmasına bir vesile
haline gelir. Nefs içimizden ve Şeytan da
dışarıdan el ele verip bizi günaha sevk ederler.
Soru:
Hocam bir hadisinde peygamberimiz:
“Hz. Musa’nın Allah’tan irtihal eden kardeşi Harun’un bağışlanmasını
istemesi üzerine, vahiy geldi ki;
“Ey Musa, âlemin
yaratılışından sonuna kadar kimin bağışlanmasını
istersen icabet ederim, Hüseyin’in katili hariç;
ondan intikam alacağım”
buyuruyor:
Buradaki irtihal kelimesinin anlamını bilmiyorum;
ancak Hz. Musa (a.s) Hz. Harun (a.s) için
Allah'tan bağışlanma diliyor; bu durum
peygamberlerin ismet sıfatıyla çelişmez mi? Hz.
Harun günah mı işledi ki bağışlanma diliyor,
aslında aynı şey Hz. Adem (a.s) için de geçerli, o
da Ehlibeyt (a.s) vesile kılarak tövbe etmişti,
peygamberler neden tövbe ediyorlar? Onlar zaten
günahtan beri değiller mi?
Cevap: Muhterem
kardeşim, günah nisbidir. Yani bazıları için günah
sayılmayan şeyler başka bazıları için günah ve
kötü sayılabilir. Peygamberlerin masumiyetinde
ölçü şudur ki bizler için söz konusu olan günah ve
hatalardan onlar münezzehtir. Ama onların
mertebesinde bizler için günah sayılmayan şeyler,
onların makam ve mertebesinde onlara yakışmadığı
için onlar için günah sayılabilir. Bunu bir
örnekle açıklayalım: Düşünün bir fakir aynı yerde
bulunan, ama mali durumları aynı olmayan on
kişiden yardım diliyor. Her kes çıkarıp adamın
eline bir milyon sıkıştırıyor. Bu iş aynı olmasına
rağmen bazılarından olumlu ve çok güzel
karşılanmasına rağmen bazılarından olumsuz
karşılanıp kınanabilir. Örneğin çok büyük
servetlere sahip olan birisinin de çıkarıp aynı
başkaları gibi bir milyon vermesini kimse olumlu
karşılamaz. Dolayısıyla Peygamberlerde de terki
evla dediğimiz, yapılmaması Peygamberler için daha
yakışık olan bazı işler nadir de olsa onlardan
sadır olabilir. Elbette bunun bahsettiğimiz
masumiyetle bir çelişkisi yoktur. Hz. Adem
hakkında da durum aynıdır. Dolayısıyla onların
tevbesi de bundan dolayıdır. Aslında bunların
çoğusu
www.kevsernet.com sitesinde cevaplanmıştır.
Ben Numaralarını veriyorum. İnşaallah açıp
okursunuz:
15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-26-44-201-203-215-216-237-260-267.
Allah'a emanet olun.
|