Bismillahirrahmanirrahim
Soru 349:
Benim size bir sorum
olacaktı.. Eğer vakit bulur da cevaplarsanız
şimdiden Allah razı olsun...
Ben size daha öncede birkaç kez
yazmıştım... üniversitede öğrenciyim.. Bir
arkadaşımın sualini yanıtlayamadım yardımcı
olursanız çok sevineceğim...
Sual şöyle: "Peygamberler
insanlara tebliğde bulunmadan önce inzivaya
çekilip halktan uzaklaşıyorlar..
Ve bu müddet sonunda
insanlar arasına döndüklerinde sahip oldukları
bilgileri aktarıyorlar... bazı inkarcı ve
insanların aklını bulandırmak isteyen insanlar,
peygamberlerin bu inziva sırasında gizlice ilim
araştırdıklarını ve saklı kitaplardan edindikleri
bilgilerle insanları etkilediklerini iddia
ediyorlar.. nitekim insanlığın eski
medeniyetlerdeki üstün ilim bilgisi ispatlarla
ortadadır.. ve (haşa) peygamberlerin sahip
oldukları zekayla en kötü dönemlerde ideal düzeni
anlatarak insanları peşlerinden sürüklemişler..."
şeklinde gelen bir soru...
arkadaşımın aklı çok bulanmıştı.. Yardımcı olmaya
çalıştım, ancak tebliğ öncesi toplumdan
uzaklaşmalarının felsefesini tam olarak
bilmediğimden yeterli bilgi veremedim...
Bu konuda bir açıklama yaparsanız
hem benim bu konuda bilgim artar, hem de aklı
bulanmış şii kardeşime yardımcı olurum...
Cevap:
Muhterem kardeşim, inanın bu o kadar saçma bir
görüş ki tarihten az buçuk haberdar olan ve aklını
müteahhide vermeyen her kes bunun yalan ve saçma
olduğunu anlar. Zira Peygamberlerin hayatı
ortadadır. Onlar bir anda ortaya çıkmış birileri
değillerdi ki insanlar onları tanımasınlar ve
böyle bir ihtimali onların hakkında versinler.
Örneğin bizim peygamberimiz, peygamberliği öncesi
yıllarca insanların arasında yaşayan ve her
şeyiyle, bütün özellikleriyle tanınan bir
kimsedir. O zamanda okuryazar sayısı son derece
kısıtlı olduğu için (ki koskoca Mekke'de 17
kişinin okuryazar olduğu söyleniyor), hiçbir kimse
Allah Resulü'nün hatta okuryazar olduğunu dahi
söylememişlerdir. Sonra getirdiği mucizelere
hiçbir kimse karşılık verememiştir. Bunların
başında da Kur'an geliyor. Kur'an 14 asırdır
insanlara meydan okumaktadır. Eğer gücünüz
yetiyorsa ve kendinize güveniyorsanız, siz de
bunun bir mislini veya bir kısmının mislini
getirin. Bir insan ne kadar da dahi olsa, tarihte
benzeri başka insanlar da çıkabilir. Nitekim
tarihin dâhilerinin emsali çok çıkmıştır. Yine bir
eser ne kadar da şah eser olsa, benzeri veya daha
iyisi ortaya çıkabilir. Nitekim öyle de olmuştur.
Ama 14 asırdan beridir kimse Kur'an'ın benzerini,
hatta onun seviyesine yakın bir eseri ortaya
koyamamıştır. Oysa Kur'an ve Resulullah'ın her
zamanda bir sürü muhalifi ve yeminli düşmanları
olmuştur. Diğer Peygamberlerde de durum bundan
farksız değildir. Kaldı ki Peygamberlere tarih
boyunca muhalifleri her ne sıfat yakıştırmışlarsa
da yalancılık ve hilekârlığı isnat edememişlerdir.
Örneğin bizim Peygamberimiz, cahiliyet zamanında
dahi "Emin" sıfatıyla meşhurdu. Allah'a emanet
olun.
|