Advertisement

KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar

 

Bugün :  

Sık Kullanılanlara Ekle

 

Başlangıç Sayfası Yapın

 
 

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Soru 343: Hocam Kuran ve sünnet bağlamında nasip ve kısmetin durumu nedir? Birinin

Kısmetine engel olunabilinir mi? Nasip peşinde koşulur mu nasipse gelir mi? Kader bağlamında yeri nedir? İnsanın kiminle evleneceği kimse önceden belirlenmiş mi?

 

Cevap: Allah-u Teala zahiren, her kes için belli bir ömür biçtiği gibi her kes için ömrüne uygun rızk da belirlemiştir. Ancak ömürde belirlenen  ecele her kesin,  kati olarak ulaşamayacağı gibi ve bunun başka sebeplere bağlı olduğu gibi rızıkda da insanın belirlenen rızkla ulaşmasının başka sebeplere bağlı olduğu söylenebilir.

Açıklama: Hadislerde insanın ömrünü uzatan ve kısaltan sebeplerden bahsedilmiştir. Örneğin sılayı rahim ömrü uzatır, sılayı rahimi kesmek ömrü kısaltır. Anne babaya iyilik ömrü uzatır, kötülük ömrü kısaltır. Sadaka Ömrü uzatır vs. Yani bunlar insanın belirlenen kat'i ecele ulaşmasına veya yakınlaşmasına veya ondan uzaklaşmasına vesile olur. Rızık da öyledir. İnsanın kendi çabası ve bir takım iyi amelleri veya bazı tabii sebepler insanın rızkının çoğalmasına veya azalmasına vesile olur. Yani belirlenen kati rızka ulaşması veya yakınlaşmasına vesile olur.

İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) yanında adamın birisi elinde tuttuğu bir elmayı göstererek “Acaba bu benim nasibim mi?” diye sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Yersen nasibindir, yemezsen değil!!”    

Evet,  birçok hadis ve ayetlerde rızkın mukadder ve paylanmış olduğu beyan edilmiştir. Ama bunun insanları ticarete, çabalamaya ve geçimini kazanmaya teşvik eden hadislerle hiçbir aykırılığı yoktur. Hatta bunu terk etmeği uygun görmez ve terk edenleri kınamıştır ve rızk talebinden geri kalanların duasının kabul olmayacağını beyan etmiştir. Dolayısıyla Allah'u Teala böyle kimselere de rızk vermeyecektir. Bu konuda birçok hadis vardır. Burada sadece birisini getirmekle yetiniyoruz.

Rivayet eden şöyle diyor: '' İmam Sadık (a.s) 'Ömer bin Müslim ne yaptı?' diye sorduğunda ben de 'fedan olayım ibadete yönelmiş ve ticareti terk etmiştir' diye cevap verdim. İmam (a.s) şöyle dedi: 'Yazıklar olsun ona acaba rızkı talebi terk edenin, duasının kabul olmayacağını bilmiyor mu?'. Ashaptan bir grup, 'Ve kim, çekinirse Allah'tan, ona sıkıntıdan bir kurtuluş vesilesi yaratır ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır'  ayeti nazil olduğunda bütün kapıları yüzlerine kapatarak ibadete koyuldular ve dediler ki; 'Allah, rızkımızı üstlenmiştir. Artık bu bize yeterlidir.' Resulullah (s.a.a) bunu duyunca onları huzuruna çağırdı ve şöyle buyurdu: 'Sizleri bu işe sevk eden nedir?' Ashap, 'ya Resulullah Allah, bizim rızkımızı üzerine aldı ve bizde ibadete yöneldik.'

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: 'Böyle kimsenin duası asla kabul olmaz. Rızk peşinde gitmeli ve onu aramalısınız.'' (Vesail-uş Şia c.12, s. 15 Kitab-ut Ticare) 

Bu rivayetlerin birbirine aykırı olmadıklarını şöyle beyan edebiliriz:

Rızkı talep edip peşice gittikten sonra da rızklar ve bütün işler Allah'ın kudreti ve gücü altındadır. Bizim talep etmemizin ve çalışmamızın rızkın ele gelmesinde bağımsız ve müstakil bir rolü yoktur. Bilakis rızk peşinde koşmak kulların bir görevidir ve işleri düzeltmek, görünen ve görünmeyen sebepleri bir araya getirmek ise, Allah'u Teala'nın takdiriyledir. Gerçek imana sahip olan birisi, rızkı araması gerektiğini bildiği gibi, bütün her şeyin Allah'ın emri altı olduğuna da inanır. Yine de her şeyi Allah daha iyi bilir.

 

 

 

 

 

 
Site içi Arama


 

 

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız |
Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  Îletişim için |

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de  'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM