 |
Bismillahirrahmanirrahim
Soru 342:
Bu günlerde kafam çok karışıktır. Bir konuda
kendime cevap bulamıyorum. Çünkü doğru bir kaynak
bulacağıma inanmıyorum. Şiilik ve Sünnilik ayırımı
ne zaman yapıldı? Neden bu insanlara Şii yada
Sünni dediler? Ben Şafii mezhebine tabi bir
Müslümanım. Bizim aileye Ehlibeyt olduğunu
söylüyorlar. Neden Müslümanlar böyle bir bölünmeye
gitmiştir? Tarih kitaplarını okuyorum, ama taraflı
açıklamalar görünce, doğruluğundan emin
olamıyorum.
Cevap:
Muhterem kardeşim, bunda ne senin bir suçun
vardır, ne de bizim. Âlem, imtihan âlemidir. Allah
(c.c) herkesi bir türlü imtihan ediyor.
Dolayısıyla tarihte imtihan edilen birileri şu
veya bu sebepten dolayı olayların bu hale
gelmesine sebebiyet vermişlerdir. Bize düşen
sadece ata baba dinine bağlı kalmayıp araştırma
ehli olmaktır. Güvenmemekte bir yere kadar
haklısınız. Ancak bu aşılmayacak bir engel
değildir. Bizce bu kargaşadan çıkmanın en uygun
yolu müşterek noktalardan hareket etmektir. Şöyle
ki örneğin bir hadis her iki tarafın kabul ettiği
ve naklettiği bir hadis ise, onu bırakıp da bir
tarafa özgü olan bir nakli almak akıl karı
değildir. Ben şahsen öyle yapıyorum. Hem Sünni hem
de Şii kaynaklar eğer bir hadiste ittifak etmişse,
onu hareket noktası olarak seçiyorum ve bu yolla
hemen her ihtilafi konuda bir tercih imkanı
vardır. Ben size "Ehlibeyt ve Ehlisünnet Ekolleri"
isimli (Kevser Yayınlarından çıkan) kitabı
okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitapta bu dediğim
ölçü dikkate alınarak olaylara yaklaşılmıştır ve
kitabın yazarı gerçi bir Şii'dir, ancak ortaya
koyduğu her görüş ve iddiaya Ehli Sünnet'in de
kabul ettiği müşterek delillerden ve nakillerden
yaklaşmıştır ve adresleri de Sünni kaynaklardan
teker teker, cildine ve sayfasına kadar
zikretmiştir. Her halükarda okuyup okumamak sizin
elinizdedir. Ama bunu da okumazsanız, en azından
dediğim ölçüyü (yani müştereklerden hareket
etmeyi) prensip edinip kendiniz direk olarak da
araştırmaya girebilirsiniz. Gerçi bu sizin için
biraz zor olacak, ama başka da çare yoktur...
Allah hepimizin yardımcısı olsun ve doğruları
olduğu gibi gösterip ona ittiba etme cesaret ve
samimiyetini inayet buyursun. Amin!
|
 |