Bismillahirrahmanirrahim
Soru
335:
Gadir-u Hum Hadisi ile ilgili çözemediğim bir soru
var kafamda. Ayetlerin iniş sırasına göre (eğer
ayetler vahyin geliş sırasında ise) Yüce Allah'ın
dini ikmal ettiğini açıkladığı aşağıdaki ayet
ile:
“Bugün
kâfirler, dininiz yüzünden meyus olmuşlardır artık
sizden, korkmayın onlardan, benden korkun. Bugün
dininizi ikmal ettim, size verdiğim nîmetimi
tamamladım, size din olarak Müslümanlığı verdim de
hoşnut oldum.” (Maide-3)
Yine
“Ey
Peygamber, bildir, sana Rabbinden indirilen emri
ve eğer bu tebliği îfâ etmezsen onun elçiliğini
yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur.
Şüphe yok ki Allah, kâfir olan kavme, doğru yola
gitmek hususunda başarı vermez.” (Maide-67)
Bu ayetlerin hadisle ters bir sıralanışı var
gibi. Bu konuda yanılıyor muyum? Eğer
yanılmıyorsam bunun açıklanması nedir?
Bir de Maide suresinin yine üçüncü ayetinin
başlangıç ve bitişi le ikisi arasında kalan
yukarıda geçen kısımlar arasında bir ilişki
kuramadım. Diğer kısımlar ve devam eden ayetler
helal veya haram olan yiyeceklerin hükümlerini
açıklıyor. Bu konuyu daa açıklayabilir misiniz?
Bu konuyla ilgili sahihi Buhari’de ki bir hadisi
de karşılaştırınca hakkın üsrünü örtme çabası var
gibi. O hadis de şu Ömer’in dinin ikmaliyle ilgili
ayetin Gadir-u Hum da değil de Arefe günü indiğini
söylemesi.
Çok uzattım hakkınızı helal edin. Bunu
açıklayabilir misiniz?
Cevap:
Muhterem kardeşim, Kuran'ın muhteva olarak tahrif
edilmediği ve İlahi koruma altında olduğu kesindir
ve bunun birçok delili vardır. Başta da Allah-u
Teala'nın "Biz O Zikri (Kuranı) gönderdik, biz de
onu koruyacağız" ayetidir. Ancak Kur'an
ayetlerinin dizilişi konusunda böyle bir garanti
yoktur. Bu yüzden sonradan Kur'an ayetleri
toplanırken bazı ayetlerin yerlerinin
değiştirilmiş olması muhtemeldir. Zaten şu anda
ayetlerin ve surelerin birçoğunun nüzul sırasına
göre dizilmediğini hemen her kes kabul etmektedir.
Ancak şu anki sırlama ve dizilişin insanlar
tarafından mı böyle yapıldığı, yoksa İlahi bir
tasarrufla mı olduğu hususunda iki farklı görüş
vardır. Bazıları bunun sonradan Osman
zamanındaki dizilişte böyle yapıldığını söylüyor,
bazısı ise hayır bütün bunların da Allah
tarafından Cebrail (a.s) vasıtasıyla Resulullah’a
telkin edildiği kanaatindedirler. Osman zamanında
yapıldığını söyleyenler, Gadir-i Hum ayetlerinin
kasıtlı olarak birbirlerinden ayrıldığını ve
birbirinden ve asıl manasından koparılması için
alakasız yere koyulduğunu söylüyorlar. Bazıları
ise bunun bile İlahi bir tasarruf olduğunu ve
Allah-u Teala'nın Kur'an'a el uzatılmaması ve
tahriften korunması için böyle bir tedbir aldığını
söylüyorlar, tıpkı değerli eşyasını iz
kaybettirmek için alakasız yerlere saklayan
kimseler gibi...
Kısacası Maide 3
ile Maide 67. ayetlerin sıralamaya göre bugünkü
gibi olmadığını kabul ediyorlar ve önce Maide 67
ve daha sonra da Maide 3 indiğini söylüyorlar. Ama
neden böyle olduğu hususunda değişik söylediğim
gibi farklı görüşler var.
Maide 3’ün önü ve
arkasının Gadir-i Hum’la ilgili bölümle alakalı
olmadığı da kesindir. Zaten bunu okuyan ve aklı,
vicdanı yerinde olan her kes anlar.
|