Advertisement

KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar

 

Bugün :  

Sık Kullanılanlara Ekle

 

Başlangıç Sayfası Yapın

 
 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Soru 315: Ehlisünnet’in hadis tedvini konusunda yapmış olduğunuz  eleştirilerin onda birini Şia kaynaklarına yapmış  olsanız, elinize geçen 0 (sıfır) olacaktır.  Ehlibeyt Şiası (ilk dönem),
savaş ve mücadeleden elini eteğini çekememiş ki hadisleri ve onların sahih bir yazımını günümüze ulaştırsın. İmamı Zeyd’den (benim bildiğim) bir fıkıh mecmuası elimizde olduğunu biliyorum. İmamı Zeyd’in de 12 imam şiasından çok farklı düşündüğü ortadadır. Bununla beraber Ehlibeyt’in kendi aralarında imamet konusunda birliktelik olmadığı ortadadır. İmamı Hasan evlatları (ilk dönem) imamet iddiasında bulunmadı mı ki bu davayı sadece  imam Hüseyin evladına TAHSİS ETMEKTESİNİZ? BU BİLE 12 İMAM DAVASININ VE İNANCININ EHLİBEYT ARASINDA olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. İMAM Hüseyin evladından olan Taberistan Deylem  ZEYDİ DEVLETİNİN  İMAMLARI DAHİ BÜGÜNKÜ 12 İMAM şiasıyla alakası olmadığı açıktır. YİNE FAS’TA İdrisi HASENİ hanedanının inancı da tarihi kaynaklarda ortadadır. Caferi Sadık evladı olan balevi (hadramut seyyidleri)’nin dahi   12 imam inancıyla  alakası olmadığı açıktır. İsmini sayamayacağımız nice seyyid ve şeriflerin bugünkü İsnaaşer mezhebiyle alakası olmadığı açıktır. Ehlisünnet’e yapmış olduğunuz eleştiriler ehli  sünneti değil, daha çok sizi yıpratır. TEDVİN VE KİTABİYYAT KONUSUNDA EHLİSÜNNET’İN LİTERATÜRÜ VE BU YOLDA YAPMIŞ OLDUĞU ÇALIŞMA SEVİYESİNE (İLK DÖNEMDEN İTİBAREN) DİĞER KÜÇÜK MEZHEP VE GRUBLARIN ULŞAMAYACAĞI AÇIKTIR.

 

 

Cevap: Doğru amel doğru bilgi ile gaimdir. Doğruya ulaşmak ilmi zevki gerektirir. Takım bilinci ile doğruya ulaşmak mümkün değildir. Kırk yamalı bohçaya benzeyen sorunuzun neresinden başlamak gerekir, karar vermek oldukça zor görünüyor. Fakat biz on iki imam olgusu üzerinde biraz durma gereği hissediyoruz. Yazınızdan anlaşılan o dur ki, on iki imam itakadını insanlar kendileri geliştirmiştir. İmam Hasan (as)’ın soyundan soyutlamak suretiyle ilk yanlışını yapmış bulunmaktadırlar. Sizin dakik görüşünüzle bu açık hemen isniaşere itikadının batıllığını açığa çıkarmaktadır.

 

Muhterem kardeşim bizim maksadımız Sünnisi ve Şiisi ile bütün Müslümanların hakka ulaşması ve hak üzere amel etmeleridir. Maksat takım yarıştırmak değildir. Sünninin açığını veya Şiilerin haklılığını isbat etmek değildir. Öncelikle din metodolojisini iyi kavramak gerekmektedir. Zaten Sünni kardeşlerle Şiilerin arasındaki temel problemde bu değil mi? On iki imam olgusu ümmetin bir kısmının (şiaların) ihdas ettiği bir olgu değildir ki; canları istediği gibi birinden alsın bir diğerine versin. Gerek Sünni kaynaklarda gerekse Şii kaynaklarda pek fazlaca geçen hadisler ışığında bu olgunun Allah ve Resulü tarafından belirlenmiş bir olgu olduğu görülmektedir. Nasıl ki Resul ve nebilerin seçiminde ümmetin bir etkisi olmadığı gibi İmamların seçiminde de insanların bir etkisi olamaz. İmamları seçen Allah, ümmete tebliğ eden Allah Resulüdür. On ikisinin ismi de Allah Resulünün dilinden cari olmuştur. Neden İmam Hasan (as)’ın soyunda değil de İmam Hüseyin (as)’ın soyundan karar kılındığı sorusuna gelince; bunu ancak Allah’a sormak gerekir ki; buda batıl bir iş olur. İbrahim (as)’ın biri İshak (as) diğeri de İsmail (as) olmak üzere iki oğlu vardı. Dikkat edecek olursak, ta Hz İsa (as)’a kadar risalet İshak (as)’ın soyundan gelmiştir. İsmail (as)’ın soyundan sadece bizim peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (saa) gelmiştir. Sorulabilir mi neden İshak (as)ın soyundan o kadar peygamber gelmiştir de, İsmail (as)’ın neslinden sadece bir peygamber gelmiştir? Bu nasıl ki Allah cc.nin iradesi ile olmuş ise imamların imam Hasan (as)’dan sonra imam Hüseyin (as)’ın soyunda karar kılınmış olması da aynıdır. Eğer bizim bir yanlışımıza işaret etmek istiyorsanız; söz konusu imamlarımızın tayin ve tesbitinin Allah’tan değil, kendi yanımızdan yaptığımızı isbat etmeniz olur. Bu durumda işaret ettiğiniz olay bizim yanlışımıza bir hüccet olurdu.

 

İşaret etmek istediğim ikinci nokta da şudur. Nesebi Ehli beyt’e dayanan bazı isimleri zikrederek, bunların isni aşere itikadıyla ilgilerinin olmadığını zikretmişsiniz.

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki: on iki imam dediğimiz zaman Allah’ın seçip peygamberimizin bize isimlerini saydığı on iki kişiden söz etmekteyiz. Onların seçilmiş kullar olduğunu ve onların masum olduklarını söylüyoruz. Onların soyundan yanlışa, günaha düşenlerin, yalancı ve münkirlerin olmayacağını hiçbir zaman söyleyemeyiz. Sözlerini ve yaptıklarını Ehlibeyt (as)’a da mal edemeyiz. Nasıl ki peygamberlerin yatağını paylaşan kafir hanımların olması mümkündür; Peygamber oğlu katil Kabil’i, peygamber oğlu Kenan’ı hatırlarsınız herhalde. Bizi yargılamak istediğiniz zaman yukarıda da işaret ettiğimiz üzere iddia ettiğimiz on iki imamın Allah cc tarafından seçildikleri ve Resulüllah (saa) tarafından ümmetine tebliğ edildiği tezimizin batıllığını ispat ederseniz, hem kendiniz için hem de yanlışa düşmüş olarak bildiğiniz biz Müslüman kardeşleriniz için iyilik etmiş olursunuz.

 

Üçüncü işaret etmek istediğim nokta ise hadis tedvini konusudur. Bu konuda tek bir şeye işaret etmek istiyorum. İlk halifenin ilk icraatının yazılı hadisleri toplatıp yakması olduğunu, birinci halifenin kızı bizim annemiz Ayişe tarafından söylenmektedir. Bunun izahını yapmak isteyen bütün alimlerimiz müttefagun aleyh şunu ileri sürmüşlerdir: Birinci halife bu tasarrufu ile Allah Resulünün sözleri ile Kuran’ın birbirine karışmasına mani olmak istediler. Gerek hadis usülü gerekse hadis tarihi kitaplarında bu gerekçe yıllardır yazılır durur. Fakat bir okuyucu şunu sormaz kendisine Allah-u Teala cc. Kendi kitabını koruyacağını bizzat vaad etmiştir. Hiçbir zaman Allah’ın kelamı Resulünün sözü de dahil olmak üzere hiçbir kelamla karışması mümkün değildir. Esasen mucizevi bir kelamın, başka bir kelamla karışması nasıl mümkün olabilir? Dolayısı ile biz bu gerekçenin tutarsızlığından yola çıkarak ilk halifeden itibaren iktidarı elinde bulunduranların hadis karşısındaki bu tavrından şüpheye düşmüş bulunuyor, bu şüphemizi zati alilerinizin engin muhakemesine havale ediyoruz. Eğer bu konuda bizi aydınlatırsanız memnun oluruz. Bu nokta açıklığa kavuşunca neden üç yüz yıla yakın yasak yayın durumunda olan hadislerin üç yüz yıldan sonra yazılmaya başlandığı, üç yüz yıllık bir inkıtadan sonra tedvin edilen hadis külliyatının doğuracağı neticeleri tahmin emek zor olmasa gerektir.

 

Takdir edersiniz ki bizim itikadımız üzere Rasulullah as.den sonra ta onikinci imama kadar herhangi bir inkıtaya uğramadan hadis rivayeti devam etmiştir. Rasulüllah as adına hadis uydurulduğu gibi imamlarımız adına hadis uydurulmuş olduğu gerçeğini de kabul etmekteyiz. Fakat bunların çoğu bizzat imamlarımız hayattayken kendi taraflarından reddedilmiş onikinci imamımızın gaybetinden sonrakiler ise hadis usulü ve rical ilminin ışığı altında halledilmiştir.

 

Hatırlatmakta fayda vardır, Ehlibeyt mektebinde Kur’an’ın dışında hiçbir kaynağa yüzde yüz garanti verilmemiştir. Bundan dolayı da Ehlisünnet’in aksine hiçbir hadis külliyatına sahih ismi takılmamıştır. Hadisler uzmanları tarafından tek tek incelenip kriterlere uygun olanları kabul, olmayanları reddedilir.

 

Sözü bundan fazla uzatmadan, eğer gerçekten araştırma ehli iseniz ve bizi kendi kafanıza göre değil, bizden öğrenmek istiyorsanız, Ehlibeyt mektebiyle Ehli Sünnet mektebi arasındaki farklıkları ve her iki tarafın delillerini kendi kaynaklarından ve yetkili ağızlarından ele alıp detaylı bir şekilde inceleyen üç ciltlik bir kitabın birinci cildini size gönderiyorum. Arzu ederseniz okur ve muhakemesini yaparsınız; etmezseniz de paşa gönlünüz sağ olsun. Allah hayır işlerinizde başarılar versin. Layık olan her kese doğruları olduğu gibi gösterip ona ittiba etme cesaret ve samimiyetini inayet etsin… Allah’a emanet..

 

 

 
Site içi Arama


 

 

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız |
Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  Îletişim için |

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de  'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM