KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar                                                                                                           Soru ve Cevaplar

Bugün :  

  Sık Kullanılanlara Ekle                                                                                                                                                                                                                                                         Başlangıç Sayfası Yapın
 

Bismillahirrahmanirrahim

Soru-267: Ahzap suresinden de anlaþýldýðý üzere Ehlibeyt masumdur. Benim öðrenmek istediðim þey Ýmam Hüseyin masum olduðu için Allah'a tam bir teslimiyet içinde. Ama Hz. Abbas vs diðerleri Ýmam Hüseyin gibi masum deðiller; onlar kendi nefislerini eðiterek o makama varmýþlar. Bu farký öðrenmek istiyorum. Bir de biliyorsunuz, Ýmam Hüseyin Medine'den ayrýlmadan önce Resulullah'ý rüyasýnda ziyaret ettikten sonra, kardeþi Muhammed Hanefiye'ye "Allah beni þehid olarak görmek istiyor" diyor. Yani Allah Ýmam Hüseyn'i  þehid görmek istediði için ölüme gidiyor. Burada Ýmam'ýn iradesi ne oluyor? Masumlar kendi iradelerinden bir þey yapmazlar mý? Þimdiden teþekkür derim. Allah razý olsun.

 

Cevap-267: Muhterem kardeşim, Ahzap suresinde beyan edilen tathirden maksat mecburi bir tathir ve temizleme değildir. Zaten öyle olsaydı bu bir iftihar ve fazilet olmazdı. Maksat Allah-u Teala'nın onlara yaptığı manevi yardım ve imdatlardır. Zaten ayetin manası da şöyledir: "Ey Ehlibeyt Allah sizden her türlü kötülük ve fenalığı uzaklaştırmayı ve sizi tertemiz kılmayı murad etmiştir." (Not: giderme tercümesi yanlıştır. Gidermek, olan bir şeyi bertaraf etmektir. Oysa Ehlibeyt fenalıklara bulaşmadan Allah bunlara onlardan uzaklaştırmaktadır.) Yani kötülükleri onlardan uzaklaştırmadır. Onları kötülüklerden mecburen uzaklaştırma değildir. (Dikkat edin.) Bu da bir yardım ve imdattır. Allah-u Teala onların gelecekte İlahi ahitlere ne kadar sadık olup olmayacaklarını bildiği için, bu sadakatleri oranında onlara imdat etmektedir. Aslında bu her kes için geçerlidir. Her kes sadakat ve samimiyeti ölçüsünde İlahi imdatlardan yararlanmaktadır. Günahtan masumiyet sadece Peygamberler ve İmamlara ait değildir. Başkalarının da günahlardan masum olabilme imkanları vardır. Dolayısıyla Hz. Ebulfazl ve Hz. Zeynep gibi şahsiyetlerin de günahtan masum olabilme ihtimalleri yüksektir. Ancak masum olarak tanıdığımız kimselerde bu kesindir; çünkü bizzat Kur'an bunu onaylamaktadır. Ancak başkalarında bu kesinlik söz konusu değildir, olabilir de olmayabilir de. Masum olmasalar da (bir alimin tabiriyle) en azından masumiyet sınırlarını zırlamışlardır. Bunlar günahlarla ilgilidir. Hatadan masumiyet ise tamamen İlahi bir tasarruftur. Bu, da sadece Peygamber ve İmamlara mahsustur, sahip oldukları ağır mesuliyeti eksikiz ve hatasız yerine getirebilmeleri için. Aksi takdirde Allah'ın hücceti insanlara tamamlanmazdı.

Diğer sorunuza gelince, Allah'ın İmamın şehadetini istemesi onun iradesini ipotek altına almak değildir. Tam tersine İmamın Allah'ın emir ve isteğine teslimiyetin bir ifadesidir. Allah (dinin ihyası için) İmam'ın şehid olmasını istiyor; (çünkü başka alternatif kalmamıştı); İmam Hüseyn (a.s) da bu istek ve iradeye teslim oluyor. Bu bizler için de geçerlidir. Allah bizim iyi olmamızı istemiyor mu? İstiyor. Biz de bu isteğe bazen uyuyor, bazen de uymuyoruz. Her halükarda burada herhangi bir mecburiyet ve zorlama söz konusu değildir.  Allah'a emanet olun. 

 

 

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız | Îletişim için |

  Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de 'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM