Soru-246:
Değerli hocam Allah
ilminizi arttırsın. Hz. Ali (r.a.) sizlerce ne olarak
görülüyor? "Bizim peygamberimizdir" diyenler var o yüzden
soruyorum, yanlış algılanmasın. Sizlere atıfta bulunanlara ne
türlü cevap verebilirsiniz?Ayrıca Mut'a nikahı hususunda ön
yargılı davranıp Elmalı Hamdi YAZIR'a atıfta bulunmanız,
karşılıklı hoş görüyü kısıtlıyor. özellikle üniversitelerde
yapılan bu nikah aile kurumu içinde gerçekten çok tehlikeli
olduğundan yasaklanmıştır.
Bismillahirrahmanirrahim
Cevap-246:
Muhterem kardeşim, Hz. Ali bizim Peygamberimizdir diyen ahmak
kimdir? Ben bunun bir tane Şii ve Caferi tarafından
söylenebileceğini zannetmiyorum. Eğer bilinçli olarak
söylerse, zaten böyle birisi Caferi değil Müslüman bile olmaz.
Mektebimizin kaynaklarıyla en ufak aşinalığı olan bunu bilir.
Hz. Ali bize göre ashap içerisinde her açıdan en faziletli ve
üstün kişidir. Çocuk yaştan Resulullah'ın elinde büyümüş ve
eğitilmiştir. Ona ilk iman eden şahıstır. Allah'ın emriyle
Resulullah'ın kızı Hz. Fatıma annemizle nikahlanmıştır.
Resulullah'ın ashap arasından kendisine seçtiği kardeşi ve
onun ilim şehrinin kapısıdır. Allah'ın arslanıdır; kılıcı ve
fedakarlıklarıyla İslam'ın belini doğrultan ve bilahare Allah
tarafından Resulullah sonrası ümmetin imametine seçilen
kişidir…
Hamdi Yazır'a atıfta bulunmaktan neyi
kastettiğinizi anlayamadım. Her halükarda Mut'a Allah'ın
koyduğu ve Resulullah'ın uyguladığı bir hükümdür. Bunun
sonradan nesh edildiği iddiası da doğru değildir. Ama bunun
delillerini geniş bir şekilde istiyorsanız, Sitemizin
makaleler bölümündeki geniş yazıya bakabilirsiniz. Mut'a
nikahı bir zaruret hükmüdür, aynı çok evlilik gibi. Daimi
evlilik imkanı olmayan veya eşine ulaşma imkanı olmayan ve
günaha düşme korkusu olan kimseler için koyulan bir ruhsat ve
tedbirdir.
Kendine göre de şartları vardır. Akdi vardır,
iddeti vardır. Üniversitelerden bahsediyorsun. Aziz kardeşim,
bu nikahın en önemli hükümlerinden birisi daimi nikahta da
olduğu gibi, bakire kızlarda mutlaka velisinin izni lazımdır.
Bunu bilinçli veya bilinçsiz riayet etmeyenlerin her türlü
ilişkileri gayri meşrudur.
Birilerinin bir hükmü suiistimal etmesi o
hükmün yanlışlığına delil teşkil etmez. Sorumlusu hüküm veya
onu koyan değil, suiistimal edendir ve cezasını çekecektir.
Hangi hüküm vardır ki suiistimal edilmiş olmasın. Örneğin çok
evlilik konusu; suiistimal edilmiyor mu? O halde Allah'ın
koyduğu bu hükmün (haşa) yanlış olduğuna mı hükmedelim? Her
halükarda bir hükmün aslı delillerle ispat edildikten sonra,
onun hakkında ileri geri konuşmak bize düşmez. Elbette bir
kimseye sabit değilse, o başka. Allah'a emanet olun.
|