Bismillahirrahmanirrahim
Soru-182:
Selamun aleykum
Muhterem
Hocam, biliyorsunuz bu günlerde, Kur'an’ın şifresi adlı
bir kitap yayınlandı. Yazarı da defalarca televizyonlara
çıkıp beyanat verdi ve bazı formüllerle Kur'an'dan geçmiş
ve hatta geleceğe dair bazı bilgiler veriyor. Bir takım
şeylerin şifresini Kur'an yoluyla çözdüğünü falan
söylüyor. Bu söylenti ve iddialara sizce ne kadar itibar
edilebilir? Yada bu iddiaların ilmi bir değeri olabilir
mi? Yoksa bunun itibarsızlığını nasıl ispat edebilir ve
söylediklerini çürütebiliriz? Allah razı olsun
Cevap-182: Muhterem kardeşim,
Kur’an’ın zahirinin dışında
bir takım batini bilgileri ve hakikatleri de içerdiği bir
gerçektir. Bunu destekleyen bir çok ayet ve hadisler de
vardır ki bunlara birkaç örnek vermekle yetiniyoruz:
Örneğin
Resul-i Ekrem (s.a.a)’den şöyle nakledilmiştir: “Allah
Azze ve
Celle’nin indirdiği her ayetin zahiri vardır,
batını vardır. Her harfin bir sınırı ve her sınırın bir
çıkış noktası vardır.” (Kenz-ül
Ummal, Hadis: 2461)
İmam
Zeyn-ül
Abidin (a.s)’dan ise şöyle
rivayet edilmiştir: “Allah Azze
ve Celle’nin kitabı dört şey
üzere düzenlenmiştir: İbaret, işaret, incelikler ve
hakikatler. İbaret, avam içindir, işaret havas (özel)
kişiler içindir, incelikler veliler içindir, hakikatler
ise peygamberler içindir.” (Bihar-ül
Envar, C.92, S.20)
İmam Caferi
Sadık (a.s)’dan nakledilen hadis ise şöyledir: “Ben Gökte
ve yerde olanları biliyorum; cennette ve cehennemde
olanları biliyorum. Gelecekte vuku bulacakları biliyorum.
Bütün bunları Allah’ın kitabından bilmekteyim. Zira
Allah-u Teala buyuruyor ki:
“Biz kitabı sana, her şeyin açıklayıcısıdır olarak
indirdik.” (Nahl, 89) (Besair-üd
Derecat, S.128)
Demek ki
Kur’an’da her şeyin bilgisi
mevcuttur ve bunların bir kısmı zahirdir ve her kesin
anlayacağı şekilde beyan edilmiştir, bir kısmı ise
batınidir ve bu konudaki
bilgiler Kur’an’ın ve
hadislerin tabiriyle Kur’an’ın
tevilleridir ki bunları ancak ehli olanlar (Peygamber ve
onun ilminin gerçek varisleri olan imamlar) kesin bir
şekilde anlayabilirler. Ama başkalarının bu konularda
ortaya koydukları ise sadece bir tahminden ibarettir;
tutabilir de tutmayabilir de.
Kur’an’ın her kelimesi, hatta her harfinde bile bir
takım sırlar yatmış olabilir ki dediğimiz gibi bunları
ancak kesin bir şekilde ilimde rusuh
edenler biliyorlar.
Bahsettiğiniz şahsın ve diğerlerinin iddialarını da aynı
çerçevede değerlendirmek gerekir. Kaldı ki bu adamın
söylediklerinde bir sürü tutarsızlıklar mevcuttur ki
ayrıyeten değerlendirmek
gerekir. Örneğin bahsettiği rakamsal formüllerde her yerde
aynı ölçü takip edilmemektedir. İşine geldiği yerde miladi
takvim baz alınmakta, işine gelmediği yerde hicri takvim.
Kaldı ki İslam’ın kitabı olan
Kur’an’da, yine İslami
takvim olarak bilinen hicri takvim değil de doğruluğu bile
tartışılan miladi takvimin baz alınmasının bir mantığı
olmasa gerek. Yine çoğu ahiretle
ilgili olduğunda hiçbir şüphe olmayan ayetleri bu dünyada
vuku bulacağı söylenen olaylara uyarlamak da o kadar
mantıklı gelmiyor insana. Her halükarda biz bu
söylenenlerin çoğunu saçma bulmakla birlikte nadiren de
olsa bazı konularda isabet edebileceği ihtimalini de
reddetmiyoruz.
|