Kerbela Şehitlerine Neden Yas?
Diyorlar ki:
"Eğer İmam Hüseyin (a.s) zafere ulaştıysa neden bunu
kutlamıyoruz, neden ağlıyoruz, bu büyük zafer karşısında bu
kadar ağlamak yakışır mı?"
Bu eleştiride
bulunan kimseler yas ve matemin felsefesinden haberdar
değiller ve onu zelilane ağlamalarla karıştırıyorlar.
Ağlamak ve
insanın kalbinin bacası olan gözden yaş damlaları akıtmak dört
şekilde olabilir:
1- Şevk ve
sevinç ağlamaları: Canı kadar sevdiği yavrusunu kaybedip,
yıllar sonra bulan bir annenin ağlaması veya bir ömür boyunca
maşukundan ayrı kalıp, onu bulunca sevinçten ağlayan bir
aşığın ağlaması gibi.
Kerbela'daki
hamase ve yiğitliklerin büyük bir bölümü şevk yaratıcı ve
coşturucudur. İşte bu yüzden de onca yiğitlik, kahramanlık,
fedakarlık, şecaat, özgürlük hamasesi ve esir erkek ve
kadınların coşturucu konuşmalarını duyan bir insan gözünden
şevk seli akıtır. Bu ağlamalar yenilgiden mi kaynaklanır,
yoksa şevk ve sevinç gözyaşı mıdır?
2- Atifî
ve duygusal ağlamalar: İnsanın göğsünde taş değil bir kalp
vardır; ve bu kalp insani duygu dalgalarını tersim eder. İnsan
bir kış gecesinde, annesinin kucağında duran yetim bir çocuğu
görünce tüyleri ürperir ve gözünden seller akıtarak insani
duygularla dolup taşan canlı bir kalbe sahip olduğunu gösterir.
Dünyaya yeni
gelen ve sütle beslenen bir çocuğun kendi babasının kucağında
öldürülmesi ve kanlar içerisinde kalmasını duyup, ağlayan
birin bu ağlaması onun zaaf ve güçsüzlüğünü mü gösterir yoksa
tertemiz duygularla dolup taşan uyanık bir kalbe sahip
olduğunu mu?
3- Hedefin
birlik ve paylaşıldığından dolayı ağlama: Bazen, gözlerden
damlalar hedeflerin elçisi olur. İmam Hüseyin (a.s)'la aynı
hedefi paylaştığını ve onun mektebinin izcisi olduğunu
göstermek isteyen biri, bazen Hüseynî şiarlar vererek ve bazen
hamasî şiirler okuyarak bunu gösterir, ancak bazen bunlar
sahte de olabilir; fakat bu acı olayları duyarak kalbinden
coşan acıları bir damla gözyaşıyla bildiren bir insan daha
sadık olup, hedefinin İmam Hüseyin (a.s)'ın hedefinin aynısı
olduğunu daha açık bir şekilde ortaya koyar. Evet bu
gözyaşları, insanın, İmam Hüseyin (a.s) ve yaranının mukaddes
hedeflerine vefadar olduğunu, putperestlik, zulüm ve
haksızlıklara karşı amansız bir düşman ve de kötülüklerden
beri olduğunu duyurmaktır. İmam Hüseyin (a.s)'ın mukaddes
hedeflerini tanımaksızın, bu şekilde ağlamak mümkün müdür?
4- Zillet
ve Yenilgi Ağlaması: Kendi hedefine ulaşamayan, hedefini
ilerletmek için ruh, şehamet, ve şecaate sahip olmayan zayıf
ve güçsüz kimseler aciz kaldıklarını görünce oturup ağlarlar.
Asla böyle düşünerek İmam Hüseyin (a.s)'a ağlamaya kalkışma;
çünkü İmam Hüseyin (a.s) böyle ağlamalardan beridir. Eğer
ağlıyorsan, ağlaman şevk, sevinç, duygu ve hedef birliğinden
kaynaklanan bir ağlama olmalıdır.
Ancak İmam
Hüseyin (a.s) ve yaranının mektebini tanımak ve amelî olarak o
yüce insanların yüce hedeflerine yardımda bulunmak, yüce
hedeflerine yardımda bulunmak, ağlamak ve yas tutmaktan daha
önemlidir. Zaten önemli olan da tertemiz bir şekilde yaşamak,
doğru düşünmek ve amel etmektir.
Vesselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve
Berekatuh
|