KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Ku`ran-ı Kerim                                                                                               Kur`an-ı Kerim

Bugün :  

  Sık Kullanılanlara Ekle                                                                                                                                                                                                                                                                                Başlangıç Sayfası Yapın
 

Menüye git                                                                                                                                                                                                                                         

9- Kur'an'ın Muhkem ve Müteşabihini Açıklamada Ehl-i Beyt İmamları'nın Yöntemi

Ehl-i Beyt imamlarının beyanatlarından, Kur'an-ı Kerim'de, hiç bir şekilde, hakiki manasının anlaşılır olmadığı anlamında müteşabih bir ayetin mevcut olmadığı anlaşılır. Çünkü eğer bir ayet, hakiki manasını beyan etmede müstakil olmazsa, onun gerçek anlamı, diğer ayetler vasıtasıyla anlaşılabilir.

Bu işe, müteşabih ayeti, muhkem ayete ircâ etmek denir. Nitekim:

"Allah tahtında oturdu."[1]

"Ve Allah geldi."[2]

Ayetlerinin zahiri anlamları Allah-u Teâlâ'nın cisim ve madde oluşunu verir. Fakat bu iki ayet:

 "O'nun benzeri yoktur."[3] ayeti kerimesine irca edildiğinde Allah Tebârek ve Teâlâ'ya nisbet edilen; bulunmak ve gelmekten gayenin, bir mekanı kaplamak ve bir mekandan diğer bir mekana intikal etmek olmadığı ve bundan başka bir mananın kastedildiği anlaşılır.

Resul-ü Ekrem (s.a.a) Kur'an-ı Kerim'in vasfında şöyle buyuruyor:

"Doğrusu Kur'an'ın bazısı diğer bazısını tekzib etmek için nazil olmamış, aksine bazısı diğer bazısını doğrulamak için nazil olmuştur. Öyleyse anladığınızı uygulayınız. Size müteşabih olana ise, yalnızca iman ediniz."[4]

Hz. Ali (s.a) buyurmuştur ki:

"Kur'an'ın bazısı, diğer bazısına şahadet ediyor. Ve bazısı, diğer bazısı ile anlaşılıyor."[5]

Hz. Cafer-i Sadık (s.a) ise şöyle buyuruyor:

"Muhkem ayet, amel olunabilecek ayettir. Müteşabih ise, onun manasını bilmeyen kimse için anlamı örtülü olandır."[6]

Buna göre rivayetlerden muhkem ve müteşabih olan ayetlerin, nisbi oldukları ve bir ayetin birisine göre muhkem ve diğer birisine göre müteşabih olmasının mümkün olduğu da anlaşılır. 8. İmam Hz. Rıza (s.a) dan şöyle buyurduğu rivayet olunuyor:

"Kur'an'ın müteşabihini, onun muhkemine çeviren kimse, doğru yola hidayet bulmuştur." Ve daha sonra buyurdu:

"Bizim hadislerde de, Kur'an'ın müteşabihi gibi, müteşabih vardır. Öyleyse müteşabihleri muhkemlere ircâ edin ve müteşabihin kendisine tabi olmayın, yoksa sapıtırsınız.[7]

Görüldüğü gibi rivayetlerden ve özellikle son haberden anlaşılıyor ki; müteşabih, manasının kavranması mümkün olmayan ayet değil; kendi manasını ifade etmede müstakil olmayan, muhkem ayetlere ircâ ettirildikten sonra, manası açıklığa kavuşan bir ayettir.


 

[1] - Taha/5.

[2] - Fecr/22.

[3] - Şura/11.

[4] - El- Mansur, c.2, s.8.

[5] - Nehc-ul Belâğa, hutbe 131.

[6] - Uyun-u Ahbar, c.1, s.290.

[7] - Ayyaşi Tefsiri, c.1, s.162.

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız | Îletişim için |

  Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de 'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM