|
ÜMM-Ü SELİM'İN İBRETLİ ÖYKÜSÜ
Resulullah'ın ashabından Ebu
Talha Ensârî'in Ebu Ümeyr isminde bir oğlu vardı. Ebu Talha
oğluna son derece düşkün birisiydi. Nedense oğlu, şiddetli bir
hastalığa tutuldu. Öyle ki artık iyileşmesinden ümit kesildi.
Ebu Talha'nın Ümm-ü Selim isminde çok değerli ve imanlı bir
eşi vardı. Ümm-ü Selim, bir gün, artık oğlunun son anları
olduğunu anlayınca, bir bahaneyle eşini Resulullah'ın (s.a.a)
huzuruna gönderdi ki oğlu dünyadan gittiğinde yanında olup o
acı manzaraya şahit olmasın. Bilahare Ebu Talha gittikten
sonra oğlu dünyadan gitti. İmanlı annesi Ümm-ü Selim, onu bir
örtüye sarıp evin bir köşesine koydu. İyi bir yemek yaptı ve
kendisi de hazırlanıp eşini ağırlamak için onu beklemeye
koyuldu. Bir müddet sonra Ebu Talha eve geldi ve oğlunun
durumunu sordu. Ümm-ü Selim onun yattığını söyledi. Ardından
Ebu Talha evde yemek olup olmadığını sordu; eşi de hazırladığı
yemeği getirdi ve beraberce yediler; daha sonra da yatağa
girip beraber oldular. Sabah olunca, Ümm-ü Selim eşinden önce
davranıp onunla konuşmaya başladı ve ona şöyle dedi: "Ey Ebu
Talha, birisi sana bir emanet verse; bir müddet sonra da gelip
emanetini geri istese, onu geri verir misin?" Ebu Talha da "Tabi
ki veririm" dedi. Eşinden bu cevabı alan Ümm-ü Selim, bu sefer
şöyle dedi: "Birisi birkaç yıl önce bize bir emanet vermişti
ve bu gün ben onu sahibine geri verdim. Söyle bakalım bundan
rahatsız mısın?!" Ebu Talha "Neden rahatsız oluyum ki?" diye
cevap verince, Ümm-ü Selim konuyu açtı ve şöyle dedi: "O halde
bil ki oğlumuz Allah'ın bize verdiği bir emanetti ve bugün
emanetini bizden geri aldı!" Eşinin bu teslimiyet ve imanını
gören Ebu Talha da metanetini koruyarak "El-Hamd-u Lillah-i
Rabb'il Alemin" dedi ve Hakk'ın emrine teslim oldu ve "Ben
senden ki bir annesin, sabırlı olmaya da evlayım" dedi.
Ardından da gusl edip iki rek'at namaz kıldı ve Resulullah'ın
huzuruna varıp oğlunun vefatını ve eşinin gösterdiği rıza ve
teslimiyeti ve ona karşı davranışını anlattı. Bunu duyan
Allah'ın Resulü (s.a.a) "Mübarek olsun dünkü geceniz!"
buyurdu.
Allah'ın lütfundan o geceki
beraberliklerinden Ümm-ü Selim hemen hamile kaldı ve daha
sonra dünyaya gelen bu salih evladın ismini Abdullah koydular.
Abdullah büyüdüğünde Ensar'ın en iyilerinden birisi oldu.
Ondan dünyaya gelen evlatların da hepsi salih ve Kur'an kârisi
oldular.
Bütün bunlar Ümm-ü Selim'in
güçlü imanı ve Allah-u Teala'ya teslimiyetinden
kaynaklanıyordu.
Yine tarihlerin yazdığına göre
Ümm-ü Selim Hüneyn savaşında henüz oğlu Abdullah'a hamile
olmasına rağmen, beline kılıç bağlayıp eşiyle birlikte savaş
mahalline gitmişti. Ebu Talha diyor ki, Ümm-ü Selim'i
belindeki kılıcı ve o ihtişamlı haliyle gördüğümde "Ya
Resulallah dedim, Ümm-ü Selim'i görüyor musun, belinde kılıç
taşıyor?" Ümm-ü Selim de şöyle arzetti: "Ya Resulallah, belime
kılıç bağlamışım ki eğer düşmanla karşılaşırsam, karnını
parçalayayım!!"
Evet Resulullah'ın değerli
sahabilerinden ve hadis ravilerinden olan bu iman ve takva
dolu kadın hakkında Allah Resulü şöyle buyurmuştur: "Rüyada
cennete girdiğimi ve Ümm-ü Selim'in de orada olduğunu gördüm!"
Allah ondan razı olsun ve onun iman ve teslimiyetini bize de
nasip buyursun. Amin! |
|