Nedense çoğu
insanlara, dünya sevgisinin hakim olduğunu görüyorum! Sanki,
bu dünyada ölüm başkalarına yazılmış ve hakka riayet etmek
başkalarına farz olmuştur. Hatta durumları hakkında bilgi
edindikleri ölüler, onlara göre sanki yakın bir zamanda
vatanlarına dönecek yolculardır. Ölüleri toprağa verip
miraslarından faydalanıyorsunuz; sanki, onlardan sonra ebedi
olarak kalacaksınız. Heyhât! Heyhât! Acaba, sonrakiler
öncekilerin (durumundan) öğüt almaz mı? Allah’ın kitabında
olan her öğüdü görmezlikten gelip unuttular; (korkutulan) her
kötü âkıbetin şerrinden kendilerini emanda bildiler;
musibetlerin inmesinden ve hadiselerin korkunç sonuçlarından
korkmadılar.
Allah korkusunun,
kendisini halkın korkusundan alıkoyduğu kimseye ne mutlu!
Kazancı temiz, bâtını
sâlih, zâhiri iyi ve ahlakı doğru olan kimseye ne mutlu!
Malının fazlasını
infak eden ve lüzumsuz sözü terkeden kimseye ne mutlu!
Allah’tan ötürü alçak
gönüllü olan, sünnetimden yüz çevirmeksizin, kendisine helal
olan zevklere ve dünya nimetlerine bile gönül bağlamayan ve
sünnetimden dönmeksizin, dünya ziynetlerini terkedip, benden
sonra Ehl-i Beyt’imden
olan seçkinlere uyan, fıkıh ve hikmet ehli olan kimselerle
oturup kalkan ve fakirlere acıyan kimseye ne mutlu!
Günaha bulaşmaksızın
helal bir yolla kazanç elde edip, günah olmayan yolda harcayan
ve yoksullara ihsanda bulunan kimseye ne mutlu!
Başkalarına kibirlenip
büyüklük taslayan, dünyaya aşırı ilgi gösterip dinde bid’at
oluşturan ve sünnetime ters düşen şeylerle amel eden
kimselerden uzak duran mümine ne mutlu! Halka karşı güzel
ahlaklı olup yardımını onlardan esirgemeyen ve kötülüğü
onlara dokunmayan kimseye ne mutlu!
|