1- Hz. RESULULLAH (s.a.a)’İn Hz. ALİ (a.s)’a
VASİYETİ
Ya
Ali, Allah’ı
gazaplandıracak (bir şeyle) hiçbir kimseyi razı
etmemen, Allah’ın (sana) verdiği bir şeyden dolayı
başkasını övmemen, Allah’ın senden esirgediği bir
şeyden dolayı da kimseyi yermemen yakine ermenin
alametidir. Çünkü rızık, ihtirasla elde edilemeyeceği
gibi, rağbetsizlikle de önlenemez.
Allah-u Teâla,
kendi hikmet ve lütfü gereği rahatlık ve mutluluğu
yakinde ve (kaza ve kadere) rıza göstermekte; gam ve
üzüntüyü ise, şüphe ve hoşnutsuzlukta karar
kılmıştır.
Ya
Ali,
cahillikten daha kötü bir fakirlik, akıldan daha
faydalı bir servet, bencillikten daha korkunç bir
yalnızlık ve istişareden da-ha iyi bir yardımcı
yoktur; hiçbir akıl da tedbir almak kadar yararlı
değildir. Güzel ahlak gibi soy sop ve şükür gibi de
ibadet yoktur.
Ya
Ali, sözün
âfeti yalan, ilmin âfeti unutmak, ibadetin âfeti
ihmalkârlık, cömertliğin âfeti minnet, yiğitliğin
âfeti zulüm, güzelliğin âfeti bencillik ve soyluluğun
âfeti ise onunla övünmektir.
Ya
Ali, sürekli
doğru konuş; ağzından hiçbir zaman yalan çıkmasın;
kesinlikle hıyânete yeltenme; Allah’tan O’nu
görüyormuşçasına kork; malını ve canını dinine feda
et; iyi ahlak edin ve kötü ahlaktan kaçın.
Ya
Ali, Allah’ın
en çok sevdiği amel şu üç haslettir: Allah’ın farz
kıldığı şeyleri yerine getirmek; bunu yapan kimse,
halkın en âbitlerindendir. Allah’ın haram kıldığı
şeylerden uzak durmak; böyle yapan kimse de halkın en
sakınanlarındandır. Allah’ın verdiği rızka razı
olmak; böyle olan kimse de halkın en
zenginlerindendir.
Ya
Ali, üç şey
yüce ahlaktandır: Seninle ilişkisini kesen kimse ile
ilişki kurman, senden esirgeyene bağışta bulunman ve
sana zulüm edeni affetmen.
Ya
Ali, üç şey
kurtarıcıdır: Dilini tutman, günahına ağlaman ve (kötü
insanlarla muaşeretten uzak kalmak için) evinde
oturman.
Ya
Ali, şu üç
haslet âmellerin en başında gelir: (Kendi menfaatin
bile söz konusu olduğu yerde) halka karşı insaflı
davranman; mümin kardeşinle eşitlik gözetmen ve
Allah’ı her halükârda hatırlaman.
Ya
Ali, üç kimse
Allah’ın misafiridir: Mümin kardeşini Allah rızası
için ziyaret eden kimse; böyle birisi Allah’ın
ziyaretçisidir. Ziyaretçisini ağırlamak ve istediğini
ona vermek, Allah’a düşen bir haktır. Namaz kıldıktan
sonra, daha sonraki namaz vaktine dek takibât (zikir,
dua, Kur’an okumak vb...) ile meşgul olan kimse; böyle
birisi Allah’ın misafiridir ve misafirini ağırlamak
Allah’a düşen bir haktır. Bir de hacca ve umre’ye
giden bir kimse; onlar da Allah’a doğru giden
kimselerdir ve kendisine gelen kimseyi ağırlamak
Allah’a düşen bir haktır.
Ya
Ali, üç şeyin
hem dünyada hem de, âhirette mükâfatı vardır: Hac,
fakirliği giderir; sadaka, belaları defeder ve sıla-i
rahim (akrabalara iyilikte bulunmak) ömrü uzatır.
Ya
Ali, kimde şu
üç şey olmazsa hiçbir ameli doğrulmaz: Kendisini Allah
Azze ve Celle’ye karşı günah işlemekten alıkoyacak
takva; akılsızın cahilliğini önleyecek ilim (bir nakle
göre de hilim) ve halkla iyi geçinebilmesini
sağlayacak akıl.
Ya
Ali, üç kimse
kıyamet günü arşın gölgesi altındadır: Kendisi için
sevdiği şeyi, kardeşi için de seven; bir işle
karşılaştığında, Allah’ın o işi sevip sevmediğini
bilmeyinceye kadar, o iş için herhangi bir girişimde
bulunmayan ve kendi nefsinde de bulunan ve henüz ıslah
etmediği bir kusurla kardeşini ayıplamayan. Kendisini
ıslah etmeye kalkışan bir insan ise, ıslah ettiği her
kusurunun ardından bir diğeriyle karşılaşır ve bu,
insanı kendisiyle meşgul etmeye yeter. (Artık
başkalarının ayıplarıyla uğraşmaktan geri kalır).
Ya
Ali, üç şey
iyi olmanın yollarındandır: Cömert olmak, güzel
konuşmak ve eziyetlere karşı sabırlı olmak.
Ya
Ali,
Tevrat’ta dört şeyin, dört şeyi beraberinde taşıdığı
yazılıdır: Dünyaya haris olan, Allah’a öfkelenir.
Duçar olduğu bir musibetten yakınan, gerçekte
Allah’tan yakınmaktadır. Zenginin karşısında
(zenginliği için) tevazu eden kimsenin, dininin üçte
ikisi yokolur. Bu ümmetten cehenneme giden kimse,
Allah’ın ayetleriyle alay edip, onlarla oynayan
kimselerdendir.
Ya
Ali, dört
şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen
diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur.
Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük
ölümdür. "Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu
mu?" denilince: "Hayır, maksat din yoksulu
olmaktır." buyurdu.
Ya
Ali, kıyamet
günü üç gözden başka bütün gözler ağlar: Allah yolunda
geceleri uykusuz kalan göz, Allah’ın haram kıldığı
şeylere bakmayan göz ve Allah korkusundan ağlayan göz.
Ya
Ali,
Allah’tan başkasının haberdar olmadığı günahlarına
ağladığı halde, Allah’ın nazar ettiği yüze ne mutlu!
Ya
Ali, şu üç
şey (insanı) helak eder: Heva ve hevese uymak,
cimrilik yapmak ve insanın kendisini beğenmesi. Şu üç
şey de (insanı) kurtuluşa götürür: Hoşnutluk ve öfke
halinde adaletli davranmak, zenginlikte ve fakirlikte
orta halli olmak, gerek gizlide ve gerekse açıkta
Allah’ı görürcesine O’ndan korkmak. Çünkü sen O’nu
görmesen de O seni görür.
Ya
Ali,üç
yerde yalan konuşmak iyidir: Savaşta (düşmanı)
aldatmak için, hanımına (bir şey alacağına dair) söz
vermede, halkın
arasını ıslah etmede.
Ya
Ali, üç yerde
doğru konuşmak kötüdür: Söz gezdirmede; erkeğe, ailesi
hakkında hoşlanmayacağı haberleri vermede ve hayır
işlerlin açıklayan bir kimseyi yalanlamada.
Ya
Ali, dört şey
boşunadır: Doyduktan sonra yemek, ay ışığında kandil
yakmak, çorak yerde tohum ekmek ve layık olmayan bir
kimseye iyilik yapmak.
Ya
Ali, dört
kimse herkesten daha çabuk ceza görür: Yaptığın
iyiliğe kötülükle karşılık veren, senden zulüm
görmeden sana zulüm yapan, aranızdaki antlaşmaya sen
sadık kaldığın halde hıyanet eden ve sıla-i rahim
(akrabalara iyilik) yaptığın halde (sana karşı) onu
terkeden kimse.
Ya
Ali, dört
şeye sahip olanın Müslümanlığı kâmil olur: Doğruluk,
şükür, hayâ ve güzel ahlak.
Ya
Ali, halka az
el açmak peşin zenginliktir ve halka çok el açmak
zillettir. Peşin fakirlik de işte budur.