2- ALLAH-U TEÂLA'NIN HZ. İSA İBN-İ MERYEM (A.S) İLE MÜNACATI
Ey İsa, ben senin ve babalarının Rabbiyim. İsmim,
Vahid (Yegane)’dir.
Her şeyi yaratan tek yaratıcı benim. Her şey benim
yaratığımdır ve herkesin dönüşü banadır.
Ey İsa, benim emrimle sen Mesih’sin; benim iznimle sen
balçıktan (kuş) yaratıyor ve kelâmımla ölüyü diriltiyorsun.
Öyleyse bana rağbet et ve benden kork. Benden başka hiç bir
sığınak bulamazsın.
Ey İsa, velayetime lâyık olup, hoşnutluğumu isteyesin diye
sana rahmet ve şefkatle nasihat ediyorum. Her nerede olursan
ol büyüklükte de küçüklükte de mübareksin. Cariyemden
(dünyaya gelen) bir kulum olduğuna
şehadet ediyorum. Nafilelerle (müstehap
namazlarla) bana yaklaşmaya çalış. Sana yeterli olmam için
bana tevekkül et. Benden yüz çevirip başkasını dost ve
server edinme yoksa seni tek başına bırakırım.
Ey İsa, belaya karşı sabırlı ol; kaza ve kadere razı ol.
Razı olacağım gibi ol; rızam ise bana itaat etmen ve isyan
etmemendir.
Ey İsa, dilinle beni zikret (an); kalbinle de beni sev.
Ey İsa, gaflet saatlerinde (gece yarılarında) uykudan kalk
ve latif hikmetlerle kalbini sağlamlaştır.
Ey İsa, ümit ve korku halinde ol. Kalbini korkuyla öldür.
Ey İsa, hoşnutluğumu istemen için geceleri gözetle
(ibadetle meşgul ol) ve muhtaç olacağın gün için de gündüzü
susuzlukla (oruç tutmakla) geçir.
Ey İsa, sen sorguya çekileceksin; öyleyse sana merhamet
ettiğim gibi sen de zayıfa merhamet et ve yetimi azarlama.
Ey İsa, tenha yerlerde kendi haline ağla ve namaz yerlerine
(mescide) git ve beni anmanın lezzetini bana duyur. Zira
benim sana davranışım güzeldir.
Ey İsa, nice ümmetleri günahlarının cezalarından dolayı yok
ettim; seni ise o günahlardan korudum.
Ey İsa, zayıfla iyi geçin; güçsüz gözlerini göğe doğru dik
ve beni çağır. Şüphesiz ki ben sana yakınım. Yalvarıp
yakararak beni zikret. Gamın ve üzüntün bir olsun (benden
başkasını düşünme). Böylece bana dua ettiğinde duanı kabul
ederim.
Ey İsa, rızkımı yeyip benden başkasına tapan, zorluk
vakitleri beni çağırdığında icabet ettiğim ve daha sonra
(önceki kötülüklerine) geri dönen isyancı kimsenin durumu
seni aldatmasın. Bana karşı mı serkeşlik ediyor? Yoksa benim
gazabıma doğru mu yöneliyor? Kendime
andolsun, onu öyle hesaba çekeceğim ki artık hiç bir
kurtuluş yolu bulamasın ve benden başka da bir sığınağı
olmasın. Gök ve yerimden nereye kaçabilir?
Ey İsa, Beni İsrâil zalimlerine de ki, eteklerinizin altında
(elinizde) haram mal ve evlerinizde put olduğu müddetçe beni
çağırmayın. Ben, bana dua edenin duasını kabul edeceğime
dair yemin etmişim. Onların duasını kabul etmem de dağılıp
gidinceye kadar onlara lanet etmemdir.
Ey İsa, devamı olmayan lezzetin ve zail olan yaşantının bir
hayrı yoktur.
Ey Meryem oğlu, salih kullarıma
hazırladığım şeyleri görmüş olsaydın şevkten kalbin erir,
ruhun bedeninden ayrılırdı. Çünkü
ahiret sarayı gibi bir saray yoktur. Temiz olanlar,
orada bir arada olurlar; mukarreb
melekler onların yanına gelir ve onlar kıyamet gününde
kıyametin korkunç dehşetinden emanda
olurlar. Orası öyle bir saraydır ki nimeti değişmediği gibi
zail de olmaz.
Ey Meryem oğlu, ahiret nimetleri
için yarışanlarla yarış. Çünkü ahiret
nimetleri arzu edilecek güzel bir yerdir. Ne mutlu sana ey
Meryem oğlu, eğer çalışıp amel edenlerden olursan.
Amelinle ayrılmasını istemeyeceğin cennet ve nimetlerde
babaların Adem ve İbrahim’le beraber olursun. İşte ben
sakınanlaları böyle
mükâfatlandırırım.
Ey İsa, alevli ateşte ve zincire vurularak azap edilmekten
korkup kaçanlarla birlikte bana doğru kaç. Bu ateş ebedi
olarak içerisine rahmetin girmeyeceği ve üzüntünün
kendisinden ayrılmayacağı bir ateştir; karanlık gece
parçaları gibidir; ondan kurtulan felâha ermiş olur. Orası
cebbarların, haddi aşan zalimlerin ve her kötü huylu ve katı
kalplinin yurdudur.
Ey İsa, dünya, ona yönelen kimseler için ne de kötü bir
evdir; zalimlerin evi ne de kötü bir yerdir. Ben seni
kendinden sakındırıyorum. Öyleyse benden haberdar ol.
Ey İsa, nerede olursan ol beni göz önünde bulundur ve seni
yaratmış olduğuma şehadet et.
Sen benim kulumsun; ve ben seni bu şekilde yaratıp yeryüzüne
indirdim.
Ey İsa, helak edici şehvetlerden kendini alıkoy. Seni benden
uzaklaştıran her lezzetten uzaklaş. Bil ki sen, benim
yanımda emin bir peygamber makamındasın. Öyleyse benden
sakın.
Ey İsa, seni kendi kelâmımla yarattım ve (annen) Meryem
seni benim emrimle doğurdu. Meleklerimden, ruhum
Cebrail-i Emin’i ona doğru gönderdim ve sen yeryüzünde
yürüyen bir canlı (insan) oldun. Bunların hepsi daha önceden
benim ilmimde geçmişti.
Ey İsa, sana gazap ettiğim takdirde hiç bir kimsenin
hoşnutluğu sana yarar sağlamaz ve senden razı olduğumda ise
hiçbir kimsenin gazabı sana bir zarar veremez.
Ey İsa, beni hem yalnızlıkta ve hem de kavminin arasında an
ki ben de seni hayırlı bir insan topluluğunun içinde anayım.
Ey İsa beni, kurtarıcısı olmayıp da boğulmakta olan kimse
gibi çağır.
Ey İsa, bana yalan yere yemin etme. Çünkü bu iş sebebiyle
arşım gazaptan sarsılır. Dünyanın ömrü kısa, arzusu ise
uzundur. Benim nezdimdeki yurt,
(halkın) topladığı şeylerden daha iyidir.
Ey İsa, hak üzere şahitlik yapan amel defterinizi
çıkardığımda ve saklayıp gizlediğiniz sır ve yaptığınız
işlere şehadet ettiğiniz günde
ne yapacaksınız?
Ey İsa, Beni İsrail zalimlerine de ki: Yüzlerinizi yıkayıp
gönüllerinizi kirlettiniz. Kendinizi mi aldatıyorsunuz?
Yoksa bana mı karşı geliyorsunuz? Dünya ehli için güzel koku
sürüyorsunuz; oysa ki benim nezdimde
içiniz, kokuşan murdar gibidir. Sanki siz ölüsünüz.
Ey İsa, onlara de ki: Tırnağınızı kesip attığınız gibi haram
kazançtan da uzak durun. Kulaklarınızı çirkin sözlere sağır
kılın. Kalplerinizle bana yönelin. Şüphesiz ki ben sizin
şekillerinize bakmam.
Ey İsa, güzel işle ferahlan. Çünkü güzel iş beni hoşnut
ediyor. Kötü işe de ağla. Zira kötü iş ayıp bir şeydir. Sana
yapılmasını sevmediğin şeyi başkalarına yapma. Eğer bir
kimse sağ yüzüne tokat atarsa sol yüzünü de ona çevir.[1]
Gücün yettiği kadar (halkla) dost olmakla bana yaklaşmaya
çalış ve cahillerden yüz çevir.
Ey İsa, iyi insanlara yol göster[2]
ve hayır işlerde onlarla yardımlaşarak onları gözet. Beni
İsrâil zalimlerine de ki: Ey kötü dostlar, eğer (isyan
etmekten) çekinmezseniz, sizi maymun ve domuz şekline
sokarım.
Ey İsa, Beni İsrâil zalimlerine de ki: Hikmet benim
korkumdan ağlıyor, siz ise gülerek saçma sözler
söylüyorsunuz. (Ateşte yanmıyacağınıza
dair) beraatım mı size gelmiştir? Yoksa elinizde azabımdan
kurtulacağınıza dair bir güvence mi vardır? Yoksa cezama mı
uğramak istiyorsunuz? Kendime andolsun
ki sizi gelecek nesillere ibret kılacağım.
Sonra ey evlenmemiş bakire Meryem’in oğlu, sana kırmızı
devenin sahibi, nur saçan, yüzü parlak, temiz kalpli,
(düşmanlara karşı) şiddetli, değerli ve utangaç, dostum
ve peygamberlerin efendisi hakkında tavsiye ediyorum. O
bütün alemler için rahmet, benimle mülakat edeceği gün Adem
oğullarının efendisi, indimde geçmişlerin hepsinin en
değerlisi ve bütün müslümanların
bana en yakınıdır. Ders okumamış bir
arap, dinimle hükmeden, yolumda sabreden ve dinimi
savunarak müşriklere karşı savaşandır. Onu, Beni İsrâil’e
tanıtmanı ve onu tasdik etmeleri, ona iman etmeleri, ona
tabi olmaları ve yardımda bulunmalarını onlara emretmeni
sana tavsiye ediyorum.
Hz.İsa
Allah’a: "Rabbim, o kimdir ki onu bu kadar memnun
edeyim?" dedi. Allah-u Teâla
şöyle buyurdu: O bütün insanlara gönderilmiş olan Allah’ın
elçisi Muhammed’dir. İnsanların bana makam yönünden en
yakını ve şefaati en çabuk kabul olanıdır. Ne mutlu bu
peygambere ve ne mutlu onun ümmetine! Onlar o peygamberin
yolu üzerine bana kavuşurlar. Yeryüzünün ehli onu över ve
gök ehli ona mağfiret diler. Uğurlu, tertemiz bir emin, ve
benim indimde son döneme kalan
salihlerin en iyisidir. Ahir zamanda zuhur edecek,
geldiğinde gök bol yağmur yağdıracak, yer ot ve bitkilerini
çıkaracak ve insanlar bereketi görecekler. Elini üzerine
koyduğu her şeyi onlar için mübarek kılacağım. Hanımları
çok, evlatları ise azdır.
Ey İsa, seni bana yaklaştıran her şeyi sana gösterdim ve
seni benden uzaklaştıran her şeyden de seni sakındırdım;
öyleyse kendine bak.
Ey İsa, dünya tatlıdır; seni orada özel bir iş için
bıraktım. Öyleyse sakındırdığım şeylerden uzaklaş ve vermiş
olduğum şeyleri de al.
Ey İsa, kendi ameline, suçlu ve günahkâr kölenin bakışıyla
bak ve başkalarının ameline bakma. Dünyada zahit ol ve onda
(Allah’tan gayri hiçbir şeyden) korkma ki helak olursun.[3]
Ey İsa akıl et, düşün ve yeryüzünün çeşitli yörelerinde
zalimlerin akıbetinin nasıl olduğuna bak.
Ey İsa, sana söylediğim her şey öğüt ve her sözüm haktır.
Ben apaçık hakkım. Hak olarak diyorum ki, eğer sana
bildirdikten sonra
bana karşı isyanda bulunursan (benim azabımdan kurtulmak
için) benden başka hiç bir velin ve yardımcın olmaz.
Ey İsa, kalbini haşyetle edeplendir.
Kendinden aşağıda olana bak; kendinden üste olana bakma. Bil
ki her hata ve günahın kökü, dünya sevgisidir. Onu sevme;
şüphesiz ki ben de onu sevmiyorum.
Ey İsa, kalbini benim için temizle ve tenha yerlerde beni
çok an. Bil ki hoşnutluğum bana yalvarıp sızlamandadır;
bunda diri kalpli ol, ölü olma.
Ey İsa, bana şirk koşma ve benden çekin. Sıhhatine mağrur
olma ve kendini beğenme.[4]
Dünya çabuk yok olup giden gölgeye benzer; geleceği de
geçmişi gibidir. Öyleyse gücün yettiği kadar iyi işlerde
(başkalarıyla) yarış. Kesilip doğransan ve ateşle yakılsan
bile hakla beraber ol. Tanıdıktan sonra beni inkâr etme ve
cahillerle de beraber olma. Çünkü her şey, kendi cinsinden
olan şeyle birlikte olur.
Ey İsa, benim için göz yaşı dök ve kalbinle huşuda bulun.
Ey İsa, zorluklarda benden yardım dile. Çünkü ben,
kederlilere yardımda bulunurum ve çaresizlerin duasını
kabul ederim. Ben merhametlilerin en merhametlisiyim.