4- İNCİLER DİZİSİ DİYE ADLANDIRILAN SÖZLERİ
1- Bir işi incelemekte aşırı hassasiyet göstermek ayrılığa;
eleştiri, düşmanlığa; sabırsızlık, rezilliğe; sırrı ifşa
etmek, alçalmaya sebep olur. Cömertlik zekanın cimrilik ise
gafletin alametidir.
2- Kim şu üç şeye sarılırsa dünya ve ahiret dileklerine
kavuşur: Allah'a sığınmak, ilahî takdire razı olmak ve
Allah'a karşı hüsn-ü zanda bulunmak.
3- Kim şu üç şeyde gevşek davranırsa mahrum kalır: Cömertten
bir şey istemek, alimle arkadaş olmak ve (adil) sultanın
ilgisini kazanmak.
4- Üç şey muhabbet doğurur: Din, tevazu ve bahşiş.
5- Üç şeyden uzaklaşan üç şeye ulaşır: Şerden uzaklaşan
izzete, kibirden uzaklaşan saygınlığa cimrilikten uzaklaşan
da şerefe.
6- Üç şey düşmanlık getirir: Nifak, zulüm ve bencillik.
7- Kimde şu üç hasletten biri olmazsa üstün sayılmaz: İnsana
süs olan akıl, onu ihtiyaçsız kılan servet ve ona destek
olan kabile.
8- Üç şey insanın ayıplanmasına sebep olur: Haset, laf
taşımak ve başıboşluk.
9- Üç kimseyi, ancak üç yerde tanımak mümkün olur: Yumuşak
olanı, öfkelendiğinde; yiğidi, savaşta; kardeşi, kendisine
muhtaç olunduğunda.
10- Üç sıfat kimde olursa, oruç tutan ve namaz kılan birisi
olsa bile münafıktır: Yalan konuşan, sözünde durmayan ve
emanete hıyanet eden.
11- Üç çeşit insandan kork: Hâin, zâlim ve laf taşıyan.
Çünkü senin için (başkasına) hıyanet eden (bir gün de) sana
hıyanet eder. Senin için (başkasına) zulüm eden (bir gün de)
sana zulüm eder. Sana laf taşıyan (bir gün de) senin
aleyhine (başkasına) söz götürür.
12- Bir kimse üç emaneti korumadıkça emin sayılmaz: Mal, sır
ve namus. Eğer ikisini koruyup da birini zayi ederse yine de
emin sayılmaz.
13- Ahmakla istişare etme, yalancıdan yardım isteme,
sultanların dostluğuna güvenme. Çünkü yalancı, uzağı yakın,
yakını ise uzak gösterir. Ahmak kendisini senin için zahmete
düşürür; fakat senin istediğine ulaşamaz. Sultanlar ise,
onlara tam itimat ettiğin sırada seni yalnız bırakırlar ve
onlarla tam ilişki kurduğunda ilişkilerini keserler.
14- Dört şey dört şeye doymaz: Yer yağmura, göz bakmağa,
kadın erkeğe, alim de ilime.
15- Dört şey insanı çabuk ihtiyarlatır: Güneşte kurutulan
eti yemek, yaş yerde oturmak, merdiven çıkmak ve ihtiyar
kadınla cima etmek.
16- Hanımlar üç kısımdır: Tamamen yararına olan, hem
yararına hem de zararına olan ve tam zararına olan. Tamamen
yararına olan kızdır. Hem yararına hem de zararına olan
dulkadındır. Tamamen zararına olan ise önceki kocasından
yanında çocuğu bulunandır.
17- Üç özellik büyüklüğün mayasıdır: Öfkeyi yenmek, kötülük
yapanı affetmek, mal ve canla (insanlara) iyilik yapmak.
18- Üç şey üç şeyden kurtulamaz: Rehvan at sürçmekten, kılıç
körelmekten ve olgun insan yanılmaktan.
19- Belagat üç şeyledir: İstenilen manaya yaklaşmak, fazla
sözden kaçınmak ve kısa sözle çok şey anlatmak.
20- Kurtuluş üç şeydedir: Dilini tutman, evinde oturman ve
işlediğin günahlara karşı pişmanlık duyman.
21- Cehalet üç şeydedir: Arkadaşları değiştirmek, sebebini
açıklamadan dostlarla çekişme ve faydasız şeyleri
araştırmak.
22- Üç özellik kimde olursa kendi zararına olur: Hilecilik,
ahdi bozmak ve zulüm yapmak. Nitekim (Allah-u Teâla),
Kur’an'da şöyle buyurmuştur:
"Kötü hile, ancak sahibini sarıp-kuşatır"[1].
"Artık sen onların kurdukları düzenin uğradığı sona bir
bak; biz onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.[2]
“Kim ahdini bozarsa, artık o ancak kendi nefsi aleyhine
ahdini bozmuş olur.”
[3]Yine şöyle buyuruyor: “Ey insanlar dünya
menfaatleri için zulüm yapmanız, ancak kendi zararınızadır.”[4]
23- Üç şey insanı yüce makamları talep etmekten alıkor: Az
çaba, tedbirsizlik ve dar görüşlülük.
24- İleri görüşlü olmak üç şeydedir: Kendisinden üstekilere
hizmet etmek, babaya itaatte bulunmak ve efendisine karşı
tevazu göstermek.
25- İnsanın dostu şunlardır: Uyumlu hanım, iyi evlat ve
halis arkadaş.
26- Şu üç şey kime verilmiş olursa en büyük zenginlik olan
üç şeye ulaşmış olur: Verilenle yetinmek, halkın elindekine
göz dikmemek, gereksiz ve fazla olan her şeyi terketmek.
27- Ancak şu üç özeliğe sahip olan kimse cömert sayılır:
Varlıkta ve yoklukta malını cömertçe bağışlamak, müstahak
olana vermek, bağışladığı mala karşılık aldığı teşekkürleri
bağışladığı maldan daha çok saymak.
28- Üç şeyi yapmadığında insan mazur sayılmaz: Hayrını
iste-yenle istişare etmek, haset edenle geçinmek ve halka
kendini sevdirmek.
29- Şu üç hasleti tam olarak taşımayan kimse akıllı
sayılmaz: Sevinç ve gazab halinde kendi aleyhine bile olsa
hakka riayet etmek, kendisi için beğendiği şeyi başkaları
için de beğenmek ve yanıldığı vakit sabırlı ve yumuşak
olmak.
30- Nimet ancak şu üç şeyle devam eder: O nimet karşısında
ilahi vazifeyi tanımak, şükrünü edâ etmek ve o nimet için
zahmet çekmek.
31- Kim şu üç şeyden birine duçar olursa, ölümü arzu eder:
Ardı arkası kesilmeyen fakirlik, yüz kızartıcı bir haram iş
yapmak ve galip olan bir düşmana duçar olmak.
32- Üç şeye ilgi göstermeyen üç şeye duçar olur: Uzlaşmaya
ilgi göstermeyen yardımcısız kalır, hayır işe ilgi
göstermeyen pişman olur, arkadaşlarını çoğaltmaya ilgi
göstermeyen zarar görür.
33- Herkes şu üç şeyden kaçınmalıdır: Kötülere yaklaşmak,
kadınlarla konuşmaya dalmak ve bid’at ehli ile oturup
kalkmak.
34- Üç şey, kişinin kerem sahibi olduğunu gösterir: Güzel
ahlak, öfkeyi yenmek, haramlara bakmaktan kaçınmak.
35- Üç şeye güvenen aldanır: Olmayacak sözleri tasdik etmek,
güvenilmeyen insanlara bel bağlamak ve elde edilmeyecek şeye
göz dikmek.
36- Üç şeyi yapan dinini ve dünyasını bozar: Suizanda
bulunan, her sözü dinleyen ve yetkisini hanımının eline
veren.
37- En üstün hükümdar şu üç özelliğe sahip olan kimsedir:
Şef-kat, cömertlik ve adalet.
38- Üç şeyde ihmalkârlık hükümdara yakışmaz: Sınırları
korumak, mazlumların haklarını aramak ve işleri için salih
kimseleri seçmek.
39- (Adil) hükümdarın, kendi ashap (yardımcı) ve
emrindekilerin üzerinde üç hakkı vardır: İtaat edilmek,
gıyab ve huzurunda hayrını istemek, zafer ve başarıları için
duâ etmek.
40- Yöneticilerin özel kesim ve halkın geneli karşısında üç
vazifesi vardır: İyi iş yapanları o işe ilgilerinin artması
için mükâfatlandırmak; kötü iş yapanların tövbe etmeleri ve
sapıklıklarından dönmeleri için hatalarını örtmek; lütuf ve
insafla halkın tümüyle kaynaşarak onların birliğini korumak.
41- Bir yönetici (insanlardan) üç grubu önemsemeyip hafife
alır ve onları kendi başlarına bırakırsa, işleri çığırından
çıkar ve zorlaşır: Toplumdan ayrılmış ve (kendine yeni bir
yol seçmiş) faziletsiz kişiyi, marufa emir ve münkerden
nehyetmeyi siper edinerek kendi bid'atlarını yaymaya çalışan
kişiyi ve yöneticinin haklarında hüküm uygulamasını
önleyecek bir reis etrafında toplanan bir şehrin halkını.
42- Akıllı bir adam hiç kimseye hakaret etmez. İnsanlardan
üç grup hakaret edilmemeye daha layıktır: Alimler,
hükümdarlar ve kardeşler. Alimlere hakaret eden dinini
bozar. Hükümdara hakaret eden dünyasını bozar, kardeşlerine
hakaret eden yiğitliğini yitirir.
43- Sultanların sırdaş ve yakınlarını üç sınıf olarak
gördük: a) Hayır isteyenler; bunlar hem kendilerine hem
sultana ve hem de raiyyete (halka) berekettir. b) Hedefleri,
kendi ellerindeki malı korumak olanlar; bunlar da
(başkalarına eziyet etmemek açısından) ne övülen ve ne de
kınanan kimselerdir; ama kınanılmaya daha yakındırlar. c)
Şerden yana olanlar; bunlar, uğursuzdurlar, hem kendilerinin
hem de sultanın kınanmasına sebep olurlar.
44- Bütün insanlar şu üç şeye muhtaçtır: Emniyet, adalet ve
refah.
45- Üç şey hayatı karartır: Zalim hükümdar, kötü komşu ve
ağzı bozuk kadın.
46- Mesken edinmek ancak şu üç özelliği olan yerde güzeldir:
Güzel havası, tatlı suyu olan yumuşak ve düz yerde.
47- Şu üç şey pişmanlık getirir: Övünmek, iftihar etmek ve
üstünlük hususunda tartışmak.
48- Şu üç şey insanın tabiatında vardır: Haset, ihtiras ve
şehvet.
49- Kimde şu üç özellikten biri olursa, diğer iki özellik de
onun büyüklük heybet ve cemalinde toplanır: Vera’ (haram ve
şüpheli şeylerden kaçınmak), eli açık olmak ve şecaat.
50- Şu özellikler kime verilmiş olursa kâmil olur: Akıl,
cemal ve fesahat (açık konuşmak).
51- Şu üç grubun durumları belli oluncaya kadar sağ
olduklarına hükmedilir: Hamilelik süresi bitinceye kadar
kadının; ömrü tüke-ninceye kadar sultanın ve dönünceye kadar
kaybolan şahsın.
52- Üç şey mahrumluk getirir: İstemekte ısrar, gıybet etmek
ve alay etmek.
53- Üç şey kötü sonuç doğurur: Galip olsa bile fırsat
gelmeden önce savaşçının (düşmana) saldırması. Zararı olmasa
bile hasta olmayan birinin ilaç kullanması. İhtiyacını
karşılamaya muvaffak olsa bile yöneticiyle ilişki kurmak.
54- Üç şeyde herkes kendisinin haklı olduğunu söyler:
İnandığı dinde, kendisine galip olan heva ve heveste ve
işlerindeki tedbirde.
55- İnsanlar üç sınıftır: Sözü geçen saygınlar;
birbirleriyle eşit olanlar ve birbirlerine düşmanlık
yapanlar.
56- Üç şey dünyayı ayakta tutmaktadır: Ateş, tuz ve su.
57- Yersiz olarak üç şeyi isteyen, üç şeyden mahrum kalmayı
hakkeder: Haksızca dünyayı talep eden ahiretten mahrum
kalmayı hakkeder. Haksız yere başkanlık isteyen Allah’a
itaatten mahrum kalmayı hakkeder. Hakkı olmadan mal peşinde
olan malın elinde kalmasından mahrum kalmayı hakkeder.
58- İleri görüşlülerin şu üç işi yapmaları uygun değildir:
Kurtulsa (kurtulacağını bilse) bile, tecrübe edinmek için
zehir içmek; zarar görmese de kıskanç akrabalarına sırrını
açmak, zenginliğe yol açsa bile deniz yolculuğu yapmak.
59- Hiç bir toplum, dünya ve ahiret işleri için şu üç
sınıftan mustağni olmaz. Eğer bunlar olmazsa başıboş
kalırlar: Takvalı ve bilgili bir fakih; emrine itaat edilen
hayırlı bir yönetici ve güvenilir ve bilinçli bir doktor.
60- Dost üç özellikle denenir, bu özelliklere sahip olursa
halis ve temiz bir dost olduğu anlaşılır; aksi takdirde
varlık ve bolluk (zamanının) dostudur; darlık ve zorluk
(zamanının) dostu değil: Ondan bir mal istemek, bir malı ona
emanet vermek ve şiddet ve sıkıntılarda onu ortak kılmak.
61- İnsanlar şu üç şeyden kurtulursa, huzura kavuşurlar:
Kötü dil, kötü el ve kötü davranış.
62- Şu üç özellikten birine sahip olmayan köleyi yanında
barındırmak, efendisine rahatlık getirmez: Onu doğruluğa
sevkeden dini veya ona yol gösteren bir edebi ya da (kötü
işlerden) alıkoyan bir korkusu.
63- Kişi evine ve ailesine karşı şu üç özelliği taşımaya
muhtaçtır. Bu özellikler tabiatında olmasa bile bunları
edinmeye çalışmalıdır: Güzel muâşeret etmek, ölçülü bir
şekilde harcamak (ailesinin refahını sağlamak) ve namusunu
korumaya düşkün olmak.
64- Her zanaatçı, kendi işi ve kazancı için şu üç şeye
muhtaçtır: İşinde becerikli olmak, işiyle ilgili olarak
emaneti edâ etmek ve müracaat edenlerin ilgisini kazanmak.
65- Kim şu üç şeyden birine duçar olursa aklı dengesini
kaybeder: Elden çıkmakta olan nimete, fasit hanıma ve
sevdiğinin beklenmedik bir belaya yakalanmasına.
66- Cesaret yaratılışa dayanan üç özellikten kaynaklanır;
bunlardan her birinin kendine mahsus üstün bir yanı vardır:
Fedakarlık, zilletten kaçınmak ve şan ve şerefe talip olmak.
Bu özelliklerin üçü de bir yiğitte toplanırsa, hiç bir
kimse, onun karşısında duramaz ve atılganlık ve cesarette
kendi asrında şöhret kazanır. Eğer bu özelliklerden bazısı
ağır basarsa o yönde cesareti, daha çok ve atılganlığı daha
güçlü olur.
67- Anne ve babanın, evladın üzerinde üç hakkı vardır: Her
halükarda onlara teşekkür etmek, Allah'a karşı günah
işlemeye emretmeleri hariç tüm emir ve nehiylerine uymak,
gizli ve açıkta hayırlarını istemek. Evladın, babanın
üzerinde üç hakkı var: İyi anne seçmek, güzel isim takmak ve
terbiyesi için gayret sarf etmek.
68- Mü’min kardeşler kendi aralarında üç şeye muhtaçtırlar;
buna riayet ederlerse kardeşlikleri devam eder, aksi
takdirde ayrılıp birbirlerine karşı kin ve nefret beslerler:
İnsaflı davranmak, şefkatli olmak ve hasedi terketmek.
69- Akrabalar üç şeyi gözetmedikçe zaafa uğrayıp başlarına
gelene düşmanlarının sevinmelerinin ezikliğini hissederler:
Dağılmamaları için hasedi terketmeleri, yakınlığı korumak
için iyi ilişki kurmaları ve izzet (ve kudret)ten
yararlanmak için yardımlaşmaları.
70- Erkek, hanımına karşı üç şeye riayet etmelidir:
a) Hanımının, muhabbet ve ilgisini kazanmak için onunla
uyum sağlamak, b) Ona karşı güzel ahlaklı olmak, c) Onun
gözünde güzel görünmek ve refahını sağlamakla kalbini elde
etmek.
71-Kadın, kocasına karşı şu üç şeye riayet etmesi gerekir:
a) Kocasının tüm hallerde güvenini sağlayacak şekilde
kendisini kötülüklerden koruması; b) Muhtemel hatalarının af
edilmesi için sürekli kocasının hakkını gözetmesi; c) Tatlı
dil ve çekici tavırlarıyla kocasına olan sevgisini
bildirmesi.
72- Başkalarına iyilik yapmak ancak üç şeyle kâmil olur:
İyilikte acele etmek, iyiliği çok olsa da az görmek ve
iyiliğini başa kakmamak.
73- Sevinç ve neşe üç şeydedir: Vefalı olmak, haklara riayet
etmek ve sıkıntılarda yardımlaşmak.
74- Üç şey, fikrin isabetli olmasına delildir: Karşılaştığı
kimseyi hoş karşılamak, iyice dinlemek ve güzel cevap
vermek.
75- İnsanlar üç kısımdır: Akıllı, ahmak ve fâcir. Akıllı,
sorduklarında cevap verir, konuştuğunda doğru konuşur ve
dinlediğinde de sözü kavrar. Ahmak, konuştuğunda acele eder;
haber verdiğinde şaşırıp gaflete düşer; ve kötü işe
zorlandığında da onu yapar. Fâcir de emanet verildiğinde
hıyanet eder; ve kendisiyle konuştuğunda seni lekeler.
76- Dostlar üç kısımdır: Birincisi, kendisine sürekli
ihtiyaç duyulan yemeğe benzer; işte bu akıllı kimsedir.
İkincisi (bazı vakitler insanı yakalayan) dert gibidir; bu
da ahmak kimsedir. Üçüncüsü ise (derdi tedavi eden) ilaç
gibidir; bu da mütefekkir kimsedir.
77- Üç şey insanın aklının ne derecede olduğunu gösterir:
Elçi, kendisini gönderenin; hediye, hediye verenin; mektup
da yazanın aklının ne derecede olduğunu gösterir.
78- İlim üç kısımdır: Muhkem ve açık olan ayetleri anlamak,
farzları bilmek ve sabit sünnetlerden haberdar olmak.
79- İnsanlar üç kısımdır: İlim öğrenmekten çekinen cahil,
ilmine uyması yüzünden zayıf düşen alim, dünya ve ahireti
için çalışan akıllı.
80- Şu üç özelliğe sahip olan gariplik çekmez. Güzel edep,
eziyet etmemek ve su-i zanda bulunmaktan kaçınmak.
81- Günler üçtür: Geçip giden dün, ganimet bilinmesi gereken
bugün, arzusundan başka elde bir şeyi olmayan yarın.
82- Kimde şu üç sıfat, yerleşik bir özellik (karakter)
haline gelmezse imanının ona faydası olmaz: Cahillerin
cehaletine karşı koyabilecek olgunluk, haramlardan alı
koyacak takva ve insanlarla geçinmesini sağlayacak ahlak.
83- Kimde şu üç haslet olursa imanı kâmil olur: Öfkeli
olduğunda haktan sapmamak hoşnut olduğunda batıla yönelmemek
ve güçlü olduğunda affetmek.
84- Dünyası olan her insan şu üç şeye muhtaçtır: Gevşekliğe
varmayacak rahatlık, kanaatla beraber olan cömertlik ve
tembelliği olmayan cesaret.
85- Her ne durumda olursa olsun akıllı insanın üç şeyi
unutmaması gerekir. Dünyanın faniliğini; durumların sürekli
değiştiğini ve kendisinden kurtulmanın mümkün olmayan
âfetleri.
86- Şu üç özellik bir kişide tam olarak bir araya gelmez:
İman, akıl ve çaba.[5]
87- Kardeşler (yakın dostlar) üç kısımdır: Canıyla
arkadaşına yardımda bulunan kardeş, malıyla yardım eden
kardeş; bu ikisi gerçek kardeşlerdir. Üçüncü kardeş ise
ihtiyacını senin vasıtanla karşılayan ve seni bazı zevkleri
için isteyen kimsedir. Böyle birisini güvenilir sayma.
88- İnsanda şu üç özellik olmadıkça, imanı kemale erişmez:
Din hususunda bilgi sahibi olmak, geçimini sağlamakta ölçülü
davranmak ve musibetlere karşı sabırlı olmak.
Yüce Allah’tan başka hiç bir güç ve kuvvet sahibi yoktur.