3- İMAM HÜSEYİN (A.S)'A Vasİyetİ
Ey oğlum, zenginlikte ve fakirlikte ilahi takvayı
sahiplenmeyi, hoşnutlukta ve öfkede hakkı söylemeyi,
refahta ve yoksullukta orta halli olmayı, dost ve
düşmana adaletle davranmayı, neşeli ve halsiz olduğunda
amel etmeyi, darlıkta ve genişlikte Allah'tan razı
olmayı sana tavsiye ediyorum.
Ey oğlum, arkasında cennet olan şer, şer değildir;
(nitekim) arkasında cehennem olan hayır da hayır
değildir. Cennetten başka her nimet küçüktür, ateşten
başka her bela ise afiyettir.
Ey oğlum, bil ki, kendi ayıbını gören, başkalarının
ayıbıyla meşgul olmaz. Takva elbisesinden sıyrılıp
çıkan, hiç bir elbiseyle kendisini (ayıplarını) örtemez.
Allah'ın verdiği paya razı olan, elden çıkana üzülmez.
Zulüm kılıcını kınından sıyıran, onunla öldürülür.
Kardeşine kuyu kazan, kendi kazdığı kuyuya düşer.
Başkalarının ayıbını açan kimsenin ailesinin ayıbı
açılır. Kendi hatasını unutan, başkalarının hatasını
büyük görür. Zor işleri (vesilesiz) yüklenen, helak
olur. Kendisini suyun girdabına (tehlikeli yerine) atan,
gark olur. Kendi fikrini beğenen, sapar. Kendi aklını
yeterli gören, kayar. Halka böbürlenen, zelil olur.
Alimlerle oturup kalkan, saygı görür. Ayak takımından
olan kimselere karışan, küçümsenir. Halka karşı
akılsızlık eden, sövülür. Kötü yerlere giden, töhmete
maruz kalır (kötülükle suçlanır). Şaka yapan küçümsenir
(ona saygısızlık yapılır). Bir işi çok yapan, onunla
tanınır. Sözü çok olanın, yanlışı çok olur; yanlışı çok
olanın, utancı azalır; utancı azalanın, çekinmesi
azalır; çekinmesi azalanın, kalbi ölür; kalbi ölen kişi
de ateşe girer.
Ey oğlum, kim halkın ayıplarını görür (onları kınar),
fakat kendisi o işleri yaparsa ahmağın ta kendisidir.
Tefekkür eden, ibret alır; ibret alan inzivaya çekilir;
inzivaya çekilen de salim kalır. İsteklerden vazgeçen
hür olur. Hasedi terkedenin halkın yanında sevgisi çok
olur.
Ey oğlum, Müminin izzeti, halktan müstağni olmasındadır
(ihtiyacını halka iletmemesindedir). Kanaat, tükenmeyen
bir maldır. Ölümü fazla anan, dünyadan az bir mala razı
olur. Söz söylemeyi amalden sayan kişinin, sözü azalır;
ancak yararı olan sözü söyler.
Ey oğlum, doğrusu cezadan korkup günahtan sakınmayan,
sevaba ümit besleyip tövbe ve iyi amelde bulunmayan
kimseye şaşarım.
Ey oğlum tefekkür nur, gaflet zulmet, tartışmak ise
sapıklık doğurur. Mutlu, başkalarından öğüt alan
kimsedir. Edep, en iyi mirastır. Güzel ahlak, en iyi
arkadaştır. Akrabalarla ilişkiyi kesmekte bereket
(bolluk) olmadığı gibi, fısk-u fücurda da zenginlik
olmaz.
Ey oğlum, afiyet on kısımdır; dokuz kısmı, Allah'ın
zikri hariç, susmaktadır; bir kısmı ise akılsız kimseler
ile oturup kalkmamaktır.
Ey oğlum, kim toplantılarda Allah'a isyan elbisesine
bürünürse, Allah onu zelil eder. Kim ilim talep ederse,
alim olur.
Ey oğlum, ilmin başı, yumuşak davranmak, afeti ise
kabalık ve sertliktir. Musibetlere sabretmek, iman
hazinelerindendir. İffetlilik fakirliğin ziyneti;
şükürde bulunmak ise zenginliğin ziynetidir. Çok
görüşmek, usandırıcıdır. Birisini denemeden güvenmek,
ihtiyata aykırıdır. İnsanın kendisini beğenmesi, aklının
az olduğunun göstergesidir.
Ey oğlum, nice bakış vardır ki, ardından üzüntü ve
teessüf getirir ve nice söz vardır ki nimeti elden
çıkarır.
Ey oğlum, İslam'dan daha üstün bir şeref, takvadan daha
güzel bir keramet (fazilet), vera'dan (çekinmekten) daha
sağlam bir kale, tövbeden daha üstün bir şefaatçi,
afiyetten daha güzel bir elbise, zaruri olan azığa razı
olmaktan fakirliği daha çok giderecek bir mal yoktur.
Yetecek bir mal ile yetinen, rahatlığa çabuk kavuşur ve
asayiş bulur.
Ey oğlum, aşırı istek, zorluğun anahtarı ve meşakkat
bineği olup günaha batmaya çeker. Aç gözlülük ve
oburluk, bütün ayıpları içerir. Başkalarında olup da
sevmediğin özellikler, öğüt alman için sana yeter.
Kardeşinin senin üzerindeki hakkı, senin onun üzerindeki
hakkın kadardır. Akıbetini düşünmeden bir işe girişen,
kendisini felaketlere atmış olur. Amelden önce düşünmek,
insanı pişmanlıktan korur. Çeşitli görüşleri araştıran,
hatalı olan yerleri hemen teşhis eder. Sabır, yoksulluğa
karşı bir siperdir. Cimrilik, miskinliğin elbisesidir.
Aşırı istek, fakirliğin alametidir. Şefkatli yoksul,
şefkatsiz zenginden daha iyidir. Her şeyin bir azığı
vardır; ölümün azığı ise insan oğludur.
Ey oğlum, günahkârı (Allah'ın rahmetinden) ümitsiz etme.
Nice günaha tutulan kimse vardır ki, (yıllarca günahtan
sonra) akıbeti hayırla sonuçlanmıştır. Nice ibadete
koyulan kimse de vardır ki ömrünün sonunda bozgunculuk
yaparak cehenneme varmıştır; cehennem ateşinden Allah'a
sığınırım.
Ey oğlum, nice isyan eden kimse vardır ki, kurtuluşa
ermiş ve nice amel eden kimse de vardır ki, helak
olmuştur. Doğruluğu, dürüstlüğü isteyen ve ona yönelen
kimseye, zorluluklar ve sıkıntılar kolay gelir. Nefsin
kemale ve hidayete ermesi, ona karşı muhalefet
etmektedir. Her geçen saat, insanın ömrünü kısaltır.
Yazıklar olsun zalimlere, hükmedenlerin en üstünü ve
gizli sırları bilen Allah'ın azabından.
Ey oğlum, kulların hakkına tecavüz etmek, kıyamet için
ne kötü bir azıktır. Her yudum suda boğulma ve her
lokmada ise tıkanma tehlikesi vardır. Bir nimet elden
çıkmadıkça başka bir nimete erişilmez. Rahatlık
meşakkate, fakirlik nimete, ölüm hayata, hastalık da
sıhhate ne kadar da yakındır. Ameli, ilmi, sevgisi,
buğzu, alması, vazgeçmesi, konuşması, susması, fiili
ve sözü (yani bütün önemli işleri) Allah için halis
olan kimseye ne mutlu.
İlmiyle amel edip çalışan, ölümün ansızın gelmesinden
korkup hazırlıklı olan, istediklerinde (halka) nasihat
eden, aksi takdirde susan, sözü doğru olan ve susması
cevap veremediğinden olmayan alime ne mutlu.
Mahrumiyete, kimsesiz kalmaya, isyan etmeye duçar olan
ve başkalarına hoş görmediği şeyi kendisine hoş gören ve
yaptığı işi başkalarına ayıp bilen kimseye de yazıklar
olsun.
Oğulcağızım, bil ki, yumuşak sözlü olan kimse, muhakkak
sevilir. Allah-u Teâla, seni hidayette muvaffak eylesin
ve kendi kudreti ile seni itaat ehlinden kılsın. Çünkü
O'dur bağışlayan ve Kerim olan.