|
21- KOMUTANLIĞA ATAYIP Sİffİn’e gönderdİğİZİyad İbn-İ Nazr'a
tavsİyelerİ
Her
sabah ve akşam Allah'tan kork, çekin; gurura kapılmaktan
sakın; hiçbir halde nefsini beladan emin sanma (ondan gafil
olma). Bil ki nefsini, kötülüğünden korkarak, istediği
şeylerin çoğundan uzak tutmazsan bu dilekler, seni pek çok
zararlara sokar ve sonunda bu isteklerden uzaklaşmaya mecbur
kalırsın. Öyleyse nefsine engel ol; onu zulüm, sapıklık,
tecavüz ve sınırları aşmaktan alıkoy.
Seni, bu orduya komutan olarak tayin ettim; sakın onları
küçümseme, onlara karşı büyüklük taslama. En değerliniz,
takvalı olanınızdır. Alimlerinden öğren, cahillerine öğret;
akılsızlarını bağışla. Çünkü, sen ancak ilim ışığında, eziyet
ve cahillik yapmaktan sakınmakla bir hayır kazanabilirsin.
Sonra
İmam ona bazı emir ve
yasakları içeren bu mektubu verdi:
Bil
ki, öncü askerler ordunun gözleridir; bunların gözleri de,
gözcülerdir. Kendi memleketinden çıkıp düşmana yaklaştığında
gözcüleri, her semte, dere ve ormana, gizli ve örtülü yerlere,
göndermekten usanma, bıkma; çünkü düşmanlarınız size baskın
yapabilir ve pusu kurmuş olabilirler. Beklenmedik bir durum
ortaya çıktığında veya istenilmeyen bir vukuat olduğunda,
savaşa hazırlıklı olmak amacıyla onlara askeri tatbikat
yaptır; bunun dışında, ordu, kabile ve bölüklerini sabahtan
akşama kadar yürütme.
Düşmanla karşılaştınız mı, yahut düşman sizinle buluştu mu,
ordugahınızı yüksek yerlerin yanlarına, yahut dağ eteklerine,
yahut da (geçit vermeyecek) ırmak kıyılarına kurun ki, sizin
için bir yardımcı ve düşmana karşı siper olsun; ister bir
yönden, ister iki yönden olsun düşmanla savaşınız. Düşmanın
ansızın baskınından emin olmanız, korkudan rahatlamanız için
de dağların yüksekliklerine, tepe başlarına, nehirlerin yüksek
yerlerine gözcüler dikin. Kondunuzmu hep birden konun;
göçtünüzmü hep birden göçün. Gece basınca dinlenmek
istediğinizde ordugâhın çevresine, mızrak ve siperle kuşanmış
nöbetçiler dikin. Düşmanın baskınına uğramamanız ve gafil
avlanmamanız için, ok atıcılarınız da onların yanında yer
alsın. Sen (ordu komutanı), şahsen orduyu gözetlemeli ve
korumalısın. Sabaha dek uykuya dalma, pek az uyu veya uykun
suyu ağızda çalkalamak gibi olsun. Düşmana ulaşana kadar
durumun ve âdetin (programın) böyle olmalıdır. Savaşta
ağırbaşlı ol, acele etmekten sakın; (kaçırılması düşmanın
galibiyetine sebep olacak bir) fırsat ele geçerse o başka.
Sakın düşman saldırıya geçmeden veya benden bir emir almadan
savaşa başlama. Allah’ın rahmeti ve selamı üzerine olsun.
|
|