20- İMAN, RUHLAR VE ONLARIN farklarIyla İLGİLİ HUTBESİ
Bir kişi, Hz. Ali
alehi'sselâm'ın huzuruna gelip: Halktan
bazıları diyorlar ki: “Kul imanlıyken zina etmez;
imanlıyken şarap içmez; imanlıyken faiz yemez;
imanlıyken haksız yere kan dökmez.” dedi. Bu söz
bana öyle ağır geldi, göğsümü öyle sıktı ki, sanıyorum
namaz kılan, ben öldüğümde beni toprağa verecek olan, (o
öldüğünde ise) benim kendisini toprağa vereceğim bu kul,
küçük bir günah işlemekle imandan çıkıyor?
İmam
aleyhi’sselâm buyurdular ki: Kardeşin doğru
söylemiştir; zira
Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih'den
şöyle buyurduğunu duydum: "Allah-u Teâla halkı üç grup
olarak yaratmıştır, onların her biri için de bir yer
tayin etmiştir. Allah-u Teâla buyuruyor ki: "Sağ
taraf ehli, amma sağ taraf ehli, ne sevinç içerisindeler
ve sol taraf ehli, amma sol taraf ehli ne kötü
durumdalar ve bir de ileri geçenler ki herkesten ileri
geçmişlerdir; onlardır mabutlarına yaklaştırılanlar."
Herkesten ileri geçenlere gelince, onlar mürsel veya
gayr-i mürsel peygamberlerdir. Allah-u Teâla onların
vücutlarında beş ruh var etmiştir: Kudsiyet ruhu, iman
ruhu, kuvvet (cismanî kudret) ruhu, şehvet (maddi
istekler) ruhu, beden ruhu (ayrılmasıyla hayatın son
bulacağı ruh). Kudsiyet ruhu ile peygamberlik ve
kudsiyet makamına ulaşırlar; iman ruhu ile Allah'a
ibadet ederler, O'na hiçbir şeyi ortak koşmazlar; kuvvet
ruhu ile düşmanla savaşırlar ve geçimlerini temin
ederler; şehvet ruhu ile yenilecek ve içilecek şeylerin
tadını alırlar, helal olan hanımlarla evlenirler; beden
ruhu ile, yürürler, hareket ederler. Bu grubun günahları
bağışlanıp affedilmiştir. Allah-u Teâla buyuruyor ki:
"O peygamberlerden bazısını bazısına üstün kıldık.
Allah, onların bazılarıyla konuşmuş, bazılarının da
derecelerini yüceltmiştir.
Meryem oğlu
İsa'ya apaçık
deliller verdik, onu
Ruh-ul Kudüs'le kuvvetlendirdik." Yine
bütün peygamberler hakkında buyuruyor ki: "Onları,
kendinden bir ruhla, imanla kuvvetlendirmiştir." Yani
bu ruhla onlara ikramda bulunup onları diğerlerinden
üstün kılmıştır; bunlar mağfiret edilmiş kimselerdir.
Daha sonra Kur'an-ı Kerim sağ taraf ehlini zikretmiştir;
onlar gerçek Müminlerdir. Allah-u Teâla onların
vücudunda dört ruh bırakmıştır: İman ruhu, kuvvet ruhu,
şehvet ruhu, beden ruhu. Mümin bir kul, bazı haller
kendisinde oluşmayıncaya kadar bu dört ruha sahiptir.
"Bu haller nedir?" diye sorulduğunda şöyle buyurdu:
"Birincisi, Allah-u Teâla'nın buyurduğu şeydir:
"İçinizden yaşayışın en aşağılık çağına, iyice
ihyiyarlayana kadar ömür sürdürenler de vardır ki
bildikleri şeyleri bilmez olurlar." İşte
böyle bir adamın bütün ruhları zayıflar; fakat imandan
çıkmaz. Zira (bir günah işlememiştir,) onu böyle yapan
ve bu hale getiren Allah'tır. Artık o adam namaz vaktini
tanımaz, gece namaz kılmaya, gündüz oruç tutmaya gücü
yetmez; işte bu onun iman ruhunun zayıflamasını
gösterir; fakat ona bir zararı olmaz, inşaallah. Nitekim
o adamın şehvet ruhu da zayıflar; çünkü en güzel kızlar
bile onun gözünün önünden geçse onlara asla ilgi duymaz.
Ama beden ruhu onda baki kalır, ölüm anına kadar onunla
hareket eder, onunla yürür.
Bu ihtiyar adamın hali (akıbeti) hayırdır; çünkü Allah
onu bu hale getirmiştir.
(İkincisi,) bazen gençliğin kuvvetli döneminde insana
bazı haller arız olur, insanın hatalı işleri yapma
kararı almasına sebep olur, kuvvet ruhu ona cesaret
verir, şehvet ruhu, günahı onun nazarında süsler, beden
ruhu ise yularından çıkar ve insan (bu faktörlerin
birleşmesiyle) günaha düşer. Günah işlediğinde iman
ondan ve o da imandan ayrılır. Artık tövbe etmedikçe
iman geri dönmez. Tövbe eder, velayeti tanırsa (ulü-l
emr'e itaatte bulunursa) Allah tövbesini kabul eder;
tekrar günaha baş vurursa velayeti terketmiş sayılır,
Allah da onu cehennem ateşine atar.
Sol taraf ehline gelince, onlar Yahudi ve
Hıristiyanlardır. Allah-u Teâla (onların hakkında) şöyle
buyurmaktadır: "Kendilerine kitap indirdiğimiz
kimseler, Peygamberi,
(yani Muhammed
ve onun vasilerini İncil ve Tevrat kitaplarının
tanıttığı şekilde) evlerindeki oğullarını tanır gibi
tanırlar; amma gene de içlerinden bir kısmı bilebile
gerçeği gizler. Hak, Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye
düşenlerden olma."
Bildiklerini gizledikleri için Allah-u Teâla onları bu
belaya duçar etti, iman ruhunu onlardan alıverdi,
vücutlarında yalnız üç ruhu, kuvvet, şehvet ve beden
ruhunu bıraktı.
Daha sonra onları hayvanlara ilhak edip şöyle
buyurmuştur: "Onlar, ancak hayvanlara benzerler,
hatta yol yordam bakımından hayvandan da sapıktır
onlar." Zira
hayvanlar da, kuvvet ruhu ile yük taşırlar, şehvet ruhu
ile yem yerler, beden ruhu ile hareket ederler. Soru
soran adam (bu sözleri duyduktan sonra)
İmam'a:
"Kalbimi dirilttin" dedi.