12- KUMEYL B. ZİYAD’A ÖĞÜTLERİ
Ey Kumeyl,
bu gönüller birer kaptır; en iyi kap içindekini en iyi
koruyan ve zarfiyeti geniş olandır. Benim şu sözümü asla
unutma. İnsanlar üç kısımdır: Rabbâni âlim, kurtuluş yolu
üzere (kurtuluş yolunu bulmak için) ilim taleb eden kişiler
ve geri kalan (üçüncü grup ise), her sesin peşine takılan,
her esintiye kapılıp giden ahmak ve düşük kimselerdir. Onlar
ne yollarını bulmaları için ilim ışığıyla aydınlanmışlardır,
ne de kendilerini kurtarabilecekleri güvenilir bir desteğe
dayanmışlardır.
Ey Kumeyl,
ilim maldan hayırlıdır; ilim seni korur, malı ise sen
korursun. Mal, vermekle azalır, ilim öğretmekle çoğalır.
İlim hâkimdir, mal mahkum. (İlimle mal hakkında karar
verilir).
Ey Kumeyl,
âlime sevgi beslemek, uyulması gereken ve mükâfatı
gerektiren bir esastır. İnsan hayatta ilimle (Allah'a) itâat
mertebesini kazanır; ölümünden sonra da bıraktığı iyi
eserleriyle. Oysa ki malın menfaati, malın yok olmasıyla
elden çıkar. Malları hazinelerde biriktirenler, hayatta iken
bile ölüdürler (gerçek hayattan mahrumdurlar); âlimler ise,
âlem var oldukça bâkidirler. Cisimleri kaybolup gitse de
eserleri yüreklerde mevcuttur.
Sonra göğüslerine işaretle şöyle devam ettiler:
Burada çok derin ve geniş bir bilgi vardır; fakat bunu
taşıyabilecek ehil kimseleri bulamıyorum. Bulduklarım ise,
ya sözü çabuk alan, ama güvenilmeyen, dini dünya isteğine
âlet eden, Allah'ın delil ve burhanlarıyla Allah'ın
dostlarına karşı üstünlük dâvâsına girişen, Allah'ın
nimetleriyle O'na isyana kalkışan kimselerdir. Veya hakkı
taşıyanlara boyun eğen, fakat hakkın inceliklerine basireti
olmayan, kendine yönelen ilk şüpheyle tereddüte düşerek
kalbinde şek yerleşen kimsedir. Oysa ne bu, (ilim öğrenmeye
layıktır) ne de o. Ya da dünya lezzetine sarılan, şehvete
uymaya yatkın olan veya mal, mülk toplamaya düşkün olan
şahıslardır ki bunlardan hiç biri dini koruyabilecek,
basiret ve yakin sahibi kişiler değillerdir; bunlar daha çok
otlayan hayvanlara benzemektedirler.
Böylece ilim, ilim ehlinin ölümüyle ölüp gider. Fakat
yeryüzü, Allah için delil ve hüccetiyle kaim (ayakta)
bulunan birisinden boş (mahrum) kalmaz; ama ya meydanda
olur, bilinir; yahut Allah'ın apaçık delillerinin bâtıl
olmaması ve kitabını rivayet edecek (halka açıklayacak)
kimselerin yok olmaması için korkar, gizlenir.
Nerededir onlar? Sayıları azdır onların, ama değerleri pek
büyüktür. Allah, onlar gibi başka birilerine teslim
edinceye, onların benzerlerinin gönüllerine yerleştirinceye
dek delillerini onlarla korur.
İlim, onları iman gerçeklerine vardırmış, yakin ruhunu
yakından idrâk etmişlerdir. Dünyaperest insanların zor ve
ağır gördüğü şeyleri kolay karşılarlar; cahillerin
kaçındıkları, hor gördükleri şeyler hoş görünür onlara;
ruhları melekut alemine bağlı olan bedenlerle dünyada
yaşarlar.
Ey Kumeyl,
işte onlardır Allah'ın yaratıkları arasındaki eminleri
(güvenilir kulları), yeryüzündeki halifeleri ve
beldelerindeki ışıkları. Bunlardır, (halkı) Allah’ın dinine
çağıranlar. Ah, ne de özlerim onları görmeyi! Allah'tan
kendim ve senin için mağfiret diliyorum.