"HADİS"
HAKKINDA 40 HADİS
Sabahattin
TÜRKYILMAZ
Hadis nakletmenin önemi: "
1-
Resulullah (s.a.a): "Allah, benim sözlerimi duyup
anladıktan sonra benden taraf (başkalarına) ulaştıran
kimsenin yüzünü güldürsün (mesud etsin)."
2- İmam Bakir (a.s):
"Bizim hadis ve sözlerimiz kalpleri ihya eder. Doğru
konuşan birinden bizim hadislerimizden birini
öğrenirseniz bu, bütün dünyadan daha hayırlıdır."
3- Resulullah (s.a.a):
"Birbirinizle ilmi muzakere ve mubahese yapınız ve
hadislerimizi söyleyin, çünkü hadis kalplerin pasını
siler, kalpler kılıç gibi paslanır bu pası da ancak
hadis temizler."
4- İmam Bakır (a.s):
"İlim talep etmede acele edin; and olsun Allah'a,
helal-haram konusunda doğru konuşan birinden bir hadis
öğrensen, senin için Güneşin üzerine doğup battığı
herşeyden daha hayırlıdır."
5- Resulullah (s.a.a):
"Kim, kendisi için faydalı iki hadis öğrenir veya
faydalanması için başkasına öğretirse, 60 yıl ibadetten
daha hayırlıdır."
6- İmam Sadık (a.s):
"İnsanların bizim yanımızdaki değerlerini, bizden
naklettikleri hadisler miktarınca ölçün."
7- Resulullah (s.a.a):
"Kim, benim ümmetimden birine bir sünnet-i haseneyi
ayakta tutacak veya bir bid'atı ortadan kaldıracak bir
hadis öğretirse, bununla cenneti hak etmiş olur."
8- Resulullah, üç defa
"Allah'ım, benim halifeme rahmetini indir" buyurduğunda
"Ya Resulallah, sizin halifeniz kimdir?" diye sordular.
Cevaplarında şöyle buyurdu: "Benden sonra benim
hadislerimi ve sünnetimi nakledenler ve benden sonra
onları halka öğretenlerdir."
9- İmam Sadık (a.s):
"Kim, bizim hadislerimizi rivayet ederek şialarımızın
kalplerini güçlendirirse, böyle birsi bin abitten daha
hayırlıdır."
Kırk hadis nakletmenin
sevabı:
10- Resulullah (s.a.a):
"Ümmetimden kim, kırk hadis ezberlerse Allah-u Teala onu
kıyamet günü alim ve fakih olarak haşr eder."
11- Resulullah (s.a.a):
"Ümmetimden kim, Allah rızası ve ahireti için kırk hadis
öğrenirse, Allah-u Teala kıyamet günü onu peygamberler,
şehidler, salihler ve sıdıklarla (sadık kullarla) haşr
eder ve onlar ne güzel arkadaştırlar!"
12- İmam Sadık (a.s):
"Kim, helal-haram konusunda bizden kırk hadis öğrenirse,
kıyamet günü Allah-u Teala onu fakih ve alim olarak
haşreder ve azap etmez."
13- Resulullah (s.a.a):
"Kim, benim ümmetime dini konularda yararlanabilecekleri
kırk hadis öğretirse, Allah-u Teala onu kıyamet günü
alim ve fakih olarak haşr eder."
Hadis nakletme ile
hadisi anlama arasındaki fark:
14- İmam Sadık (a.s):
"Bir hadisi (gerçek manasıyla) anlamak, bin hadis
nakletmekten daha hayırlıdır."
15- Resulullah (s.a.a):
"Allah, benim sözlerimi duyup da iyice anladıktan sonra
onu başkalarına öğreten kimsenin yüzünü nurlandırsın
(kıyamette mutlu etsin). Çünkü nice insanlar vardır ki,
fıkhı öğrenirler ama fakih değillerdir. Ve nice insanlar
vardır ki, fıkhı başkalarına öğretirler ama onlar
kendilerinden daha iyi anlarlar."
16- İmam Ali (a.s):
"Hadisi anlamaya çalışın, nakletmeye değil."
17- İmam Sadık (a.s):
"Alimin himmeti anlamaya çalişmaktır, cahilin çabası ise
nakletmektir."
18- İmam Ali (a.s): "Hak
bir söz duyduğunuz zaman onu anlayıp amel etmeye
çalışın, onu nakletmeğe uğraşmayın; çünkü ilmi
nakledenlerin sayısı çoktur, ona amel eden ise pek az."
Yalan hadis nakletmek
ve hadis yalanlamak hakkında:
19- Resulullah (s.a.a):
"Kim, bana yalan isnad ederse, yerini cehennemde
hazırlasın.."
20- Resulullah (s.a.a):
"Kim, yalan olduğunu bildiği halde, benden bir hadis
naklederse, iki yalancıdan birisidir."
21- Resulullah (s.a.a):
"Kim, bana yalan isnad ederse, onun için cehennemde
içinde (otlayacağı) kalacağı bir ev yapılır."
22- Resulullah (s.a.a):
"Büyük günahların en büyüklerinden birisi, benim
söylemediğim bir sözün bana isnad edilmesidir."
23- İmam Bakır veya İmam
Sadık (a.s): "Murciî, Kaderi ve Hariciler (gibi sapık
guruplar)den biri, bizden size bir hadis naklederse, onu
yalanlamayın; çünkü doğru olup olmadığını bilemezsiniz;
belki de hak söz olabilir; siz bu yalanlamanızla Arşda
Allah'ı yalanlamış olabilirsiniz."
24- Resulullah (s.a.a):
"Kim, kendisine ulaşan bir hadisimi inkar ederse,
kıyamet günü onun aleyhine şahitlik ederim. Öyleyse
benden olup olmadığını bilmediğiniz bir hadis
duyarsanız, deyin ki: "Allah daha iyi bilir."
25- Resulullah (s.a.a):
"Kim, benden kendisine ulaşan bir hadisi yalanlarsa, üç
kişiyi yalanlamıştır; Allah'ı , Resulünü ve hadisi
kendisine nakledeni."
26- İmam Sadık (a.s) bazı
dostlarına hitaben şöyle buyurdu: "Bizim vazifemiz
(dinin) asıllarını, temellerini beyan etmektir, sizin
göreviniz ise (bu asıllara dayanarak) teferruat ve
detayların (hükmünü) çıkarmaktır." (Bugün müctehidlerin
yaptığı da bundan ibarettir.)
Hadisin doğruluğunun
tesbiti:
27- Resulullah (s.a.a):
"Benim hadislerimi Kuran ile ölçün, eğer Kur'an'la
bağdaşırsa, o bendendir ve ben söylemişimdir."
28- Resulullah (s.a.a):
"Her hakkın bir hakikatı, her doğrunun bir nuraniyeti
vardır; öyleyse Kur'an'la muvafık olanı alın, Kur'an'la
ters düşeni bırakın (amel etmeyin)."
29- İmam Sadık (a.s):
"Kur'an'la muvafık olmayan her hadis uydurmadır."
30- Resulullah (s.a.a):
"Benden size ulaşan her hadisim, eğer hak ile muvafık
ise onu ben söylemişimdir, eğer hak ile bağdaşmazsa ben
onu söylememişimdir; çünkü ben haktan başka birşey
söylemem."
31- Resulullah (s.a.a):
"Benden nakledilen bir hadisi duyduğunuzda kalbiniz onun
doğruluğuna inanıyorsa ve bedeninizin azaları onu hoş
karşılıyor ve kendinize yakın hissediyorsanız bilin ki,
ben, sizden daha yakınım o söze (yani ben
söylemişimdir). Ama eğer benden kalbinizin kabul
etmediği, bedeninizin azalarının hoş karşılamadığı ve
kendinizden uzak hissettiğiniz bir söz duyduysanız,
bilin ki, ben o söze sizden daha uzağım (yani ben
söylememişimdir)."
Hangi hadislerin
nakledilmesi hakkında:
32- Resulullah (s.a.a):
"Ümmetime akıllarının kaldırabileceği (anlayabileceği)
hadislerimi söyleyin.."
33- Resulullah (s.a.a):
"Kim, tefsirini bilmediği, kendisine nakledenin de
tefsirini bilmediği bir hadisi duyarsa, o hadis, onun ve
ona nakledenin fitneye düşmesine sebep olabilir." (Onun
için gerçek açıklamasını öğrenmedikçe her hadisi her
kese söylememek lazımdır.)
34- Hz.Ali (a.s): "Allah
ve Resulünün yalanlanmasını mı istiyorsunuz?
(İstemiyorsanız) Halkın acayip karşılamayıp
kabullenebilecekleri hadisleri onlara söyleyin.
Anlayamayacakları ve inkar edecekleri hadisleri onlara
söylemeyin."
35- Resulullah (s.a.a):
"İnsanlarla Allah hakkında konuştuğunuz zaman onları
dehşete düşürecek ve anlamakta zorlanacakları sözler
söylemeyin."
36- İmam Sadık (a.s):
"Bizim sözlerimiz ağır ve zordur (herkes anlayamaz),
onları ancak mukarreb melek, mürsel peygamber, Allah'ın
kalbini imanla imtahan ettiği (sağlamlaştırdığı) kul ve
kalbi geniş ve sağlam olan anlar."
37- İmam Sadık (a.s):
"Bir kimse, bizim, haktan başka birşey söylemeyeceğimize
inanırsa, bizden bildikleriyle yetinsin. Eğer bizden
(önceden) bildiğinin tersine bir şey duyarsa, bilsin ki
bu bizim onu savunmamız ve onun hayrına bir şeyi
yapmamız içindir."
38- İmam Rıza (a.s):
"Bizim hadislerimizin de Kur'an ayetleri gibi muhkem ve
müteşabihleri vardır; müteşabih rivayetleri muhkemlerle
anlamaya çalışın, muhkemlere muracaat etmeden
müteşabihlerin ardına gitmeyin yoksa delalete
düşersiniz."
39- İmam Sadık (a.s) Ebu
Basir'e şöyle buyurdu: "And olsun Allah'a, aranızdan üç
tane mü'min sırdaş bulsaydım, onlara hiçbir hadisi
söylemekten çekinmezdim." (Bu hadis sır saklamanın
(özellikle Ehlibeyt'in sırlarının) ne kadar önemli
olduğunu vurgulamaktadır.)
40- İmam Cafer-i Sadık
(s.a): "(Mürcie gibi) sapık gruplar çocuklarınız
hakkında sizden önce davranıp (onlara yanlış ve batıl
şeyler öğretmeden) onlara (Resulullah ve Ehlibeyt'inin)
hadislerini öğretin."
KAYNAKLAR:
1- Kenz-ül
Ummâl, Hadid: 29163, El-Emâli (Şeyh Müfid), s.186
2- Bihar-ul
Envar, c.2, s.144, El-Emâli (Şeyh Müfid), s.42
3- El-Kâfî,
c.1, s.41
4-
El-Mehâsin, c.1, s.356
5- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.152
6- Bihâr-ül
Envâr, c.44, s.150
7- Bihâr-ül
Envâr, c.44, s.152
8- Uyûn-u
Ahbâr-ir Rıza, c.2, s.37
9- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.145
10- Kenz-ül
Ummal, Hadis: 28818
11- El-Hisâl,
c.2, s.543
12- El-Hisâl,
c.2, s.542
13- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.156
14- Meâni'l
Ahbâr, c.2, s.3
15- Kenz-ül
Ummal, Hadis: 29168, El-Emâli (Şeyh Müfid) s.186
16- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.160
17- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.161
18- El-Kâfi
c.8, s.391
19- El-Emeli
(Şeyh Tûsi), s.227
20- Kenz-ül
Ummal Hadis: 29171
21- Kenz-ül
Ummal Hadis: 29178
22- Kenz-ül
Ummal Hadis: 29255
23- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.212
24- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.212
25- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.212
26- Es-Serâir
s.58
27- Kenz-ül
Ummal Hadis: 907, Tefsir-ül Kebir (Fahrettin Razi), c.3,
s.371
28- El-Kâfi,
c.1, s.69
29- El-Kâfi,
c.1, s.69
30- Meâni'l
Ahbâr, s.390
31- Kenz-ül
Ummal Hadis: 902
32- Kenz-ül
Ummal Hadis: 29282
33- Kenz-ül
Ummal Hadis: 29283
34- Bihâr-ül
Envâr, c.2, s.77
35- Kenz-ül
Ummal Hadis: 5307
36- Meâni'l
Ahbar, s.189
37-
El-İhticac, c.2, s.260
38- Uyûn-u
Ahbâr-ir Rıza, c.1, s.290
39- El-Kâfi,
c.2, s.242
40- El-Kafî, c.6, s.47 |